21 Ekim 2015 Çarşamba

Hayatimdaki „iyikilerim“

Hayatimizda „iyiki“ tanimisiz dedigimiz Kisiler coooktur ama bu ikiliyi anlatacagim Kisiler Ask/Sevgiyle alakali ve aniden Rüyalarimla beraber gecmise bir Yolculuk yapmis oldugum icindir...
Ilk basta herkes Ilkokuldaki ilk Ask/Sevgi/Tutkusunu unutmamistir ister yasittakine ister Hocalarina yada kendinden büyüklere bu Duyguyu yasamistir :) hatirlayin... Ve ikinci Kisiyi ise Yurt disinda tanismistim...



Simdi ben 7 yada 8 yaslarindayim onu ben yanlis hatirlamiyorsam 2. Sinifta fark ediyorum. Ve ilk defa karsi taraftakine bi Duygu besliyordum, ama öyle ölüyorum bitiyorum tabikide degil. Cünki daha yeni yeni o Duyguyu fark ediyordum, ama kendime bile acilamiyordum. O Duyguyu söyle anliyordum, bütün Siniftaki Erkeklerle gülüp gecerken, onlara kizip unuturken, ona gelince kizsamda unutmuyordum. Bana resmen Gözlerinin ici gülercesine bakiyordu. Bazen icimden sadece bu Duyguyu ben besledigimi zannediyordum, taaki onun Duygusunu duyuncaya kadar :)
Cocuk resmen Zeki küpüydü, Derse ASIKti okadar yani :) Sinifimizda bide ikinci Zeki olarak bi Kiz daha vardi, isimlerini halen hatirliyor ama söylemek istemiyorum ;) … Ve bu Kiz Arkdasla herzaman yanyanalar Sinifta Tenefüste ve hep ordan gecerken yada onlarin yanindayken konustuklari konu Ders Ders Ders. Sinav sonrasi hep konusurlardi iste Matematikse Sinavimiz, iste atiyorum Numara 5de Sonucu 5000 bulmus, Cocuk ya hak veriyor yada hayir diyip anlatiyor, bende tam bi Saf (salak) olarak heleki Matematikte en kötü olarak, icimden tek bi Ses var oda : „Bu Sinavda kötü Not alacam ufff“ diyislerim vardi... Ama ordaki yavasca kiskanclik Duygusuda bende baslamisti, Kafami nereye cevirsem hep o Ikili... Ama bana ayri baktigi icin, icimi bi Huzur kapliyordu, oda benim ondan etkilendigimi fark ediyordu galiba, eger halen orda kalsaydim vede Iletisimiz kopmasaydi, ona hertürlü güvenecegimi biliyorum oda bana. Okadar hasta oldum okadar Hastanede kaldim vs vs Sinifa girdigim an, bana „Hosgeldin“ der gibi Bakislari vardi... Ama tek tük konusmalarimizi hatirliyorum :/ hepsini hatirlamiyorum... Herkes o Ikiliyi birbirini seviyor saniyorduk, bende dahil. Bazen Cocuk Kizdan bikmis olacakki yavas yavas ondan kopuyordu, Mac oynardi her Siniftaki Erkek gibi, bende izlerdim. Sinifimizdaki herkes MASUMdu her Cocuk gibi, ama Cocuk olsakta hepimizde bi OLGUNluk vardi, hepimiz ayni Seviyede ne cok Zengin nede cok fakirdik... Biz Cocuk olarak bilmezdik kim nereli, hangi Mezhepten ama dogal olarak Ailelerimiz bilirdi, Veli toplantilarindan, nede olsa Iletisime geciyor, görüsüyorlar. Ama hicbir zaman aramizda bi kopukluk olmadi. Ailelerimizden dolayi hepimiz sansliydik, ayri gayri demeden bize SEVGIyi asilamislardi. Dedim ya hepimizde bi Olgunluk vardi diye ama o sevdigim Cocugun bi Olgunlugu daha vardi, Durusunda, Gülüsünde, Gözlerindeki Isiltiya kadar vede bi yarimlilik vardi. Siniftakilerin bazilari bunlari biliyor bazilari bilmiyordu. Tam oralari hatirlamiyorum ama Sinif Hocamiz sevdigimi Siniftan bi bahaneyle disari cikartti. Ozamanlar Sinifta Anne ve Babayla ilgili konusmalar oluyordu ve yanilmiyorsam iste hangi Veli/Anne Siniftaki Masa örtüsünü yikayacak vs vs diye. Ve Hocamiz bizi uyardi, onun yaninda böyle konusmalarimiza dikkat edelim dedi, Anne ve Babasi bi Kaza sonucu (yanlis hatirlamiyorsam) vefat ettigini ve oda Yengesi gille yasadigini hizli bi sekilde anlatmisti. Kücügüz daha kimimiz azda olsa duymustu kimimiz inanmamisti kimimiz hicbirseyden habersizdi ama Hocamiz söylerken hepimizin o gülen Cocuklarin yüzünü hüzün almisti. Sonra sevdigim Sinifa girdi, güler Yüzüyle, sanki Günes dogmustu Sinifa. Biz ise ona nasil bakacagimizi, konusacagimizi bilmiyorduk, Hoca ise tedirgindi cünkü bizlere gizli gizli anlatmisti ve birden bire Sinifa girmisti sevdigim. Hocanin istedigini bulamamisti, Hoca bana dönüp „Dilek sen biliyorsun yerisini onunla git göster“ demisti. Onunla beraber asagiya indik Merdivenlerden, ben okadar mutsuzdumki, ve birden benim mutsuzlugumun onun mutsuzlugunun yaninda bi hic oldugunu anladim... Cünkü onlari birebir yasayan oydu. Ona benim mutluluk vermem lazimdi, bana ikinci kez baktiginda Gülümseyerek baktim. Ama o okadar Akilliydiki bana dönüp „Dilek, Hoca beni bilerek asagiya gönderdi degil mi??? Ailem hakkinda size birseyler anlatti degil mi ?“ demisti. Ben ne diyecegimi bilemiyordum, ozamanlardan Yalani sevmezdim, ama ona verecegim cevabim Yalana girmeyecekti cünkü onun Canisi acimasin istedim, bikere daha üzülmesin ve eskisi gibi hareket etsin, kendisini bizlerden eksik görmesin istedim... „Ne diyorsun ya, Hoca Sinifta ne bekliyor sen ne diyorsun“ demistim. Elimdeki topladigim kücük Panoya asilan Ignelerin azini ona verdim, verirken Elllerimiz birbirine carpiyordu (dogal olarak :)). Sonra ne olduysa bana birazini yine Elime verdi ve verirken Parmagima degdi o Igne. Benim canim sizladigi an, onunkide sizladigini fark ettim, birbirimize acilamasakta. Sonra hizli adimlarla Sinifa ciktik. Herkes bizi zit bilirlerdi, cünkü o Ders manyagiydi ben ise kendini begenmis bi Kiz :). Herkesin yaninda Gözlerimizle konusurduk. Hep Okul cikisi herkes ayni Yollardan cikarken, onunla hic öyle yolculugum olmamisti, Evisi Okula cok yakindi. Hemen pat diye Evisine varacak kadar yakindi. Sinifta ikimiz Parmak kaldirdiginda, Hoca beni aldiginda, sevdigim hep derdi, „ufff biliyordum zaten, hep Dilegi aliyor“ diye, ben ona baktigimda ise, aslinda bakmasamda, öyle cümleler kursada aslinda onlari Yürekten demedigini biliyordum, hissediyordum. Bikeresindede Tiyatro yapacaktik ve ben yesil bi Etek giymistim, Eski döneme ait ve aslinda mutluydum ama cok eski püsküydü. Gittim Okula ve beni durmadan kesiyordu sevdigim benim kuzenimle. Ha buarada benim bi Kuzenim vardi, ayni Siniftaydik Keratayla, onunla Ders calissak, yada Okul disinda vs vs bana Sevdigim kiskanc Gözlerle bakardi, bende anlamazdim, sanirdimki herkes biliyor Kuzen oldugumuzu. Bu saftirik duyduktan sonra ne olduysa benim Kuzenimin pesinden ayrilmaz oldu :). Neyse Etegimle Okula geldim beni süzüyor resmen, ha öyle sapik gibi degil, ve Kuzenimle gülüyorlar ama sanki Dalga gecer gibi. Bende cok utanmistim, sandimki benle Dalga geciyorlar Kiyafetim eski diye. Sonra geldi benim Sevdigim ve bana nekadar güzel oldugumu, Etegimin bana cok yakistigini söylemisti. Ben ise o anlar sevinememistim, cünkü sanki ikisi dalga gecer gibi, aglamaya balsadim ve Sinifin ortasinda Hocam bana bakip ne oldugunu merak ettigini dedi, bende anlatmistim. Sevdigim saskin saskin bakiyordu bana, ozaman herkesden bi „Vayyy“ diye sesler yankilaniyordu, Sevdigimde bana benim yanlis anladigimi söyledi ve nekadar güzel oldugumu dile getirmisti, harbide o an nekadar salagim diye demistim, hem yanlis anlamistim, hem Sevdigimide mutsuz etmistim hemde Siniftakilerin aramizda birseyler oldugunu Akillarina kazimistim. Sevdigim artik bizlere takiliyordu yada daha dogrusu Kuzenime :) ve ben birgün Okula gec gitmistim, ve cok iyi hatiliyorum bi Kiz Arkadasim yanima hizlica gelip „Dilek sen nasil birseyi kacirdin biliyor musun?“ diye heycanli heycanli anlatmaya basladi. „Onun Abisi varyaaaa, Elinde onun Defterini acip Tepede durdu ve yüksek sesle Dilek kimdir? Diye sordu. Defteri gösterdi megersem Defterde kiz senin adini yazmis Sayfa Sayfa. Sonra oda cekindi Defterini Abisinden hemen aldi“ demisti. Bana olan Sevgisini böylelikle ögrenmis olmustum, ama yinede hircin bi Kiz olarak. Arkadasima dönüp „Ya tamam, sus.Bana anlattigini kimse bilmesin.“ diye cikistim. Hem sevdigim utanmasin, bana yine herzamanki gibi davransin diye bilmemezlikten gelmek istedim ve aramizdaki o Büyü bozulmasin istedim. Daha kücüktük büyükler gibi yok Elele yok Gözgöze yok güzel Sözcükler sarf edemezdim. Kücüklügün tadini cikarmak istedim, erkenden Olgunlasmis olsakta büyümek istemedim. Hergünde bakissak sanki yeni birbirimizi görüyormuscasina severdik bakismayi... Ve öyle kaldi... Ve Yurtdisina geldigimde bir kac Yil sonra Rüyamda onu görmüstüm. Beni Evisindeki Merdivenlerden yukariya dogru götürüyordu, ben ise agliyordum, resmen kaciriyordu, ona güveniyordum ama beni zorla götürdügü icin agliyordum, birden bire aglayarak uyandim Rüyadan, sanki Rüya degil gercek gibiydi... Sonra Sosyal Medyadan Arkadaslarima onu sordugumda yanlis Arkadas cevresine dahil oldugunu dile getirmislerdi, onun icin cok üzülmüstüm, cünkü piril piril bi Gencti, Zekiydi, herkese iyi davranirdi. Ve bi Kiz kacirip evlendigini söylediler, sasirdim, cünkü Rüyamdaki cikmisti. Iletisimiz kopmusta olsa ve Yillar gecsede üstünden onun yasantisindan bu Olayi hissederek Rüyama girmesi cok büyüleyiciydi adeta. Onun icin ise mutlu olmustum. Onun ilk Okuldaki sevdigi Kiz yani Ben daha böyle seylere dahil olmamisken, o böyle seyleri tatmasi mutlu etmisti beni. Ve yillar sonra Sevgilim olmus ve bana Rüyasini anlatmisti oda taniyordu sevdigimi, ve nasil olduysa onu görüyor, ve sanki Sevdigim agliyormus onun rüyasinda yada üzmemi demis neydi.... Bu bile beni etkilemisti. Nerde olursak olalim ne yasasakta yasayalim, Masumca yasanilan hersey Akilda kaliyor. Onu Memlekete gittigimde bile Mahallesinden gecerken bile unutmustum... ama ne bi Resimi var nede bi Soyadi... belkimde kac defa Esiyle, Cocuguyla Önümden gecmistirde kim bilir. Nerden aklima takildi biliyormusunuz? Bi Arkadasim Telefonda „Bak senin Adamin geciyor“ demisti, ve o an dank etmisti, nasil olurda oraya kadar gidipde onu merak etmemistim! Aslinda eskiye bi özlem duymuyordum, azcik merak ediyordum ve onlarin bana yasattigi Sevgi ve benim onlara yasattigim Sevgi kalmisti sadece aramizda.
BU YAZI BAYA UZUN OLDU O IKINCI KISIYIDE "belkim" BASKA SEFERE ANLATIRIM AMA : Ben bazen fark edemiyorum, seviyorum aslindada fark etmemeyi, cünkü nezaman birseyleri fark etsem, hep Elimden kacip gider, Sans gibi, mutluluk gibi... Ve ilk Bakista ASKa inanmam cünkü hic öyle basima gelmedi :) ve wooww dedigim Kisi ise sadece Dis görünüsüne aldanmisim, cünkü Tavirlari hic hosuma gitmemistir... Heleki Tesadüfleri cok severim, birisine o özel Duyguyu hissedince, sonra düsünüyorum, atiyorum „ben 9. Siniftayken, oda benim yan Sinifimdaydi“ yada „Kücüklügümde beraber oynamisiz“ diyorum. Fark etmeden yanindam gecmistir fark etmeden karsimda oturmustur, cünkü her Erkege o Gözle bakmiyorum, YakisIkliysa evet her Kiz gibi bende icimden diyorum, ama o özel Duygu beslemiyorum. Ve bana bu iki Güzel Insan birbirimize acilamasakta Hayatima güzellikler kattilar. Ne bi Umut verdiler nede geri aldilar, onlar beni bekledi, ben onlari bekledim, ne onlar mertce Sevgisini acikladilar nede Ben. Ikisi benim Hayatimda Yüregimde güzel bi Yere sahip/dahil oldular. Onlar ister beni hatirlasin ister animsamasinlar bile, benim hep Dualarimda yer alacaklar. Benim Masumca sevdiklerimin ve sevildigim arasindalar, belkim müstakbel Esimle bi Aksamleyin Caylarimizi yudumlarken Mazimdeki olan bu Iki masum Kisiyi anlatirim.

Masumca kalin, Akillarda ve Gönüllerde hep sevilen Kisi olarak kalin...

Sevgilerimle
Dilosunuz 

11 Ekim 2015 Pazar

anKARA

Bugün 10 Ekim 2015... Yer anKARA Insanların katledildiği bir Yer, bugün onlar Barış için ordalardı bugün onlar Evlerinden çıkarken Barış umuduyla gitmişlerdir oraya. Bugün onlar sevdiklerine belkim sarılamadan çıktılar Evlerinden hepimizin niyetine Barış yürüyüşüne.

Bugün Sabah kalktıp ve Türk kanallarında birşey olmadıģını fark edip Alman Kanallarına geçtim Saat 12ye geliyordu. Haber kanalını açtım nedense... Haberler başladı ve kötü Haberi orda duydum, gördüm Görüntüleri... Başımdan aşağıya kaynar su dökülmüşe döndüm.... Sonra hemen o Haberden sonra kapatım TVyi... bi 15 dakika Gözümü kapatım... Neden? Neden dedim???? Neden Insanlar birbirini katleder oldular? Anlayamıyordum böyle Olayları anlamakta istemiyordum. Çünkü haince yapan bu Saldırı kim tarafından gelmiş olsada olsun onların Karektersiz Düşüncelerine bürünüp bi Akıl yürütmek istemiyordum. Orda Ölen Insanlar, geride bıraktıģı Aileleri kaldı. Katletmek bi Çözümmü? Nedir bu Vicdansızca Planlar????

Sonra aldım Elime Telefonu açtım Interneti, öyle okudumki bogazımdaki Dügümlerle Yorumları, Din farkıymış, Irk farkıymış, yok "oh olmuş" muş! Ben Politikadan anlamam, bunu yaparsam şu tarafı kazanırım yok bu yanar döner bilmem. Kesin benim gibi bilmeyen Insanlarda vardır ve bende olan Vicdan herkestede vardır. Orda kim neden ölüyorsa unutmayınki onlarda senin benim gibi INSANdır. Illaki Akrabamiz, Arkadaşlarımız yada kendimiz yaşayınca mı? Yoksa Ateş düştüģü yeri yakıp yıktıģı Zaman mı" ahhh larrr vahhhhlarrr" diyelim?!

Ama velakin Politikadan anlamasamda oraya Ankaraya bakan bir Devlet büyügü (!) Orda öyle bi Yürüyüş toplanacaklarını biliyorlardı (!) Bunları önleyecek şeyler yapabilirdi daha çok Güvenlik organize edilebilirdi!!!
Ha bunlar yapılmadımı ha okadar Insan öldü ve Yaralımı ha ozaman TV TV gezip Başsağlığıda dilenmesin! Ha yapmadınmı TVye Yayın yasağı ha Sosyal Medyaya Yasak koysanız ne olur koymasanız! Kötü haber çabuk yayılır, Dünya konuşur, Telefonlar açılır Arkadaşlarının haberlerini almak için!!! Bunları önlenebilinirdi! Barış isteyenlere Koruma verilebilinirdi! Binlerce Kişi ağlıyor şimdi! Bugün silebilirsin onların Göz Yaşlarını peki yarın? Ogünde yanında olabilecekmisiniz? Peki ölen Evlatlarını geri getirebilecekmisiniz?!

Senin Çocuklarını sarıp sarmaladıģın iki Kolun varsa unutmaki onlar diye nitelendirdiģiniz Insanlarında var! Kimseyi ayrı tutmayın. Hepimizin sevinçleride Acılarıda yaşadıklarıda aynıdır! Aynı Dünyadayız!

Artık zaman birbirimize yardım etme zamanı, ayrı Irkta, Dinde, Abadette ayrı olsa "Hepsi Allahın Evidir" bunu sakın unutmayın!
Ve lütfen ne olur ama ne olur KAN vermeyi unutmayın! Artık Can pazarı görmek istemiyorum.

Başımız sağolsun...

Sevgilerimle
Diloşunuz

9 Ekim 2015 Cuma

Memlekete Ilk ve Son Gidisim :)

Selam Canlar, Basliktaki Son gidisimi aman ha yanlis anlasilmasin :) Bu yildaki sonn gidisimi kast ettim... Bugün Yurtdisina geldigim ve Türkiyeye yillar sonra ilk defayla son gidisimi anlatmak istiyorum.

Yillar olmus Türkiyeye gidememistim, bilindik seylerden dolayi gidilememisti, aslinda Yil oldu 2015 ama hic hatirlamiyorum Ailecek bi yere gidilmis Tatil yapilmamisti. Tabiki bu güzel Köye gidilmis hikayem haric. Neyse. Cok Yil olmustu Türkiyeye Memlekete gitmeyeli, Telefonlasiyordum, ve Kamera araciligiyla görüsüp, mesajlasiyor olsakta sevdiklerimle. Karsi karsiya gelmek bambaska birsey. Onlarin güldügünde onlara kocaman sarilmak ayri bi Duygu, Gülüslerine Gülüs katmak apayri bi Duygu. Karar verilmisti bu Yil Memlekete gidilecekti, okadar cok mutluydumki, Okuldan Mevzun oldugum günü bile pek takmamistim. Ikinci kez bile olsa Ucaga binmeyi, aradan cok zaman gecmisti, sanki Ilk Insanlar gibi hic birseyden habersizdik. Nerden gidilir Havaalanina, hangi Kagit Bilettir, yada hangisiyle gösterilir, yada kac kg Bavul alinir, acaba Deolar alinilir mi ???? vs vs! Onlari bile arastirmak heleki o Yillarda bazi Kisiler tuhaf bakiyordu. Önceden benim tuhafima gitsede simdiki Aklimla pek takmiyorum, cünkü herkesin Yasantisi bir degildir. Kimisi bizler gibi Yillar sonra Ucaga biner kimisi herhafta Ucakla keyfine Tatile gider... Tabiiki böyle ayri Olaylar yasasakta en önemlisi bu Hayatta hertürlü seyin olabilecegini unutmamak ve karsi Insanlari onlarin yasamadigi seylerle yargilamamaktir aksine Insanlara bilmedigi Konularda yüksekten bakilmamali ve yardim edilmelidir.

Kücükleyin cok severdim Bavullar acildiginda icinde benim icin birsey olmasada girgiri Neseyi Muhabetleri cok severdim, herkesin orda bavulun basinda durmasini. Ama ogün Bavulu hazirlamak icin toplanmistik. Kendi Giysilerimiz bi yana , Yillar sonra gidecegimiz icin Hediyeleri düsünmek bi Kisiyi bile atlamamak cok önemliydi. Biz Yillar boyu gidemezsekte, her Yil giden Akrabalarimiz araciligiylada olsa kücük Hediyeler gönderilirdi "Cam sakizi Coban Armagani". Ama Insanin kendisi Memlekete gitmesi, Bavul günü onlari hazirlamasi ayri bi Güzellik ve heleki kendi Elleriyle karsi Kisiye vermesi. O gün tabiiki Bavullar acilip kapatildi, dartildi. Ve en sonunda bi yere birakilip sabahin olmasi beklenildi. Sabah oldu mutluluk ve hüzün ayni derecedeydi, oda hepimiz, Ailecek  gidip sevdiklerimizi beraber göremeyecegimiz icindi. Havaalani Maceralarimi kesiyorum :))

Türkiyeye adim attigimda, sunu net diyebilirimki "Evime geldim" hissi yasadim. Insanlari gözlemliyorum, Kargasalari, Trafikten hizlica Araba kullananlari, Karsidan Karsiya gecmek isteyenlerin hizlica adimlarla gecislerini...

Ve uzun Yol Otobüs araciligiyla Memlekete Ayagimi bastigimda, Yerdeki sicakligi fark ediyorum. Havanin nemli olmasindan bi An Nefes alamadigimi fark ediyorum. Ellerim Boynuma gidiyor, Boynum ve Ellerim yapis yapis olmus Sicaktan. Ve tek düsündügüm sey, ben Yillarca burda nasil bu sicakliga dayanmisim, nasil tam Yazin ortasinda Mutfaktan cikan simsicacik Patlican yemeklerini, yagli yemekleri ve heleki sicak corbalari nasil yemisim. Beni buraya baglayan bisey var, adini daha koyamadigim,bilmedigim ama bisey var, bana cekici gelen, beni mutlu eden...

Sonra Taksi ile Mahalleme gidiyorum, iyisiyle hüzünlülüyle yasadigim yere gidiyorum Evime. O yerleri hatirliyorum yavas yavas, hatirladigim yerlerden gecince bizimkilere diyorum "aaa bak bu ... Evi" "aaa baksana bu bizim Okul" ve daha neler neler. 5 saniyelik anlari bile Hafizama kayit etmek icin bi sagima bi soluma bakiyorum, Eskileri aniyorum adeta. Ve benim icin beklenen an gelmis Evimizin Kapisinin önündeydim. Indik, Bavullari aldik... Bakiniyorum Evlere, Arabalara... Ben sanki suan bi Masal Karakteri gibi bi Masala girmisim sanki, önceden gördügüm bildigim yerler, ama gözümde cok kücük gelmisti, Kalbim pir pir carpmaya baslamisti, hersey kücük gelirken gözüme ben cok iri yari kalmisim adeta o an , ufak oldugum Yillar gibi hersey büyük degildi Ellerimde kücük degildi artik. Orasi sanki beni Dilosunu unutmus gibiydi, sanki oraya ait degilmisim gibi... Bahce Kapisindan girip hemen Evimin yanina gittip Duvarlari oksaya oksaya ciktim oraya, Yasli Nineyi tanimasamda öptük Ellerinden, iste benim o an Duygularimin disa vurusum aniydi. Gözlerimden Yaslarimi tutamadimki, agladim, agladim baya agladim... O gün kalacagimiz Eve gectigimizde ben cok duygulanmistim ve herkesle cok iletisim eksikligi oldugunun farkindaydim. Babam aradi, beni bilir, Gözgöze gelsek bile yeter beni anlamasi icin, Yüregimi okur adeta tek birsey ben demeden. Aradi konustuk, ben aglamaya basladimki, Babam Telefonla beraber Balkona cikip "Dilek bak Yagmur yagiyor burda duyuyormusun?" demisti bilirdi severim Yagmuru heleki Yagmur sonrasinda Toprak kokusunu... O an bi kez daha üzülmüstüm, cünkü kendisi kendi derdini unutmus beni Kizisini teselli ediyordu... Ben ise gülümsüyor etrafa bakip Sükürler ediyordum, Iyiki böyle bi Insanin Evladiyim diye. Sonra bigünde Evimize girdigimizde tek degismeyen yer Mutfakdi. Ordada yine Göz yaslarina boguldugum andi. Her anin güzelligini degerlendiriyordum. Ilk Mezarliga gittik :( ...Sonra Akraba gezilerimiz baslamisti, sonra carsi gezilerimiz, sonrada bizi görmeye gelen Misafirler vardi. Beraber Yemekler yapildi yenildi, Kahkahalar atildi vs vs. Ilk oraya Yolculuk yaptigimda eskiye ait bi Hatiralar kalmisti... cünkü artik kimse kimse gelmez gitmez olmuslardi. Orda hayal kirikligi yasamistim cünkü benim kücüklügümdeki aklimda kalanlar ve yasadiklarim böyle degildi.

Sonra bu ikinci gidisimde hersey cok farkliydi. Cünkü yine üstünden baya Yillar gecmisti okadar cok seyler yasamistimki ve baska Insanlarin yasadigi zorluk yada kolayliklari gördümki, Bakis acim dahada genis bi hal almisti, Ben genc Kiz olmus, Duygularima duygular katilmisti Fikirlerim dahada olgunlasmisti ve dahada Insanlari yargilamadan Yola devam ediyordum... Bu Yil ise ayri yaptigim sey suydu, Mahalleyi gezmekti, Pazara gitmekti, Agaclari sulamak, Recel yapmayi ögrenmek ve uygulamak, Ceviz toplayip,temizlemekti veee heleki Muavinlik yapmakdi :)
Okadar kisa güne cok sey sıkıştirmaya calistim, ilk basta Internetsiz Hayatmi olur ya derken bian alismistim ama tabiiki arada olursa Internet iyi olurdu, Arkadaslarla yazismak icin. Mahalleyi gezmek, Bakkala, Pazara gitmek okadar cok hosuma gittiki. Bazi Insanlari animsiyor fakat onlar beni bilmiyorlardi. Ama bazilarida vardiki ben animsamadigim Insanlar Gözlerimin icine baya bakip "Sen Dileksin degilmi? " dediklerini hatirliyorum, ozamanda duygulanmistim. Bazi anlar vardiki Günes Tepemdeydi ama yinede gezmek, heleki sohbet ederek yürümek cok hosuma gitmisti. Ama bazen gectigim Yollari hemen pat diye unutuyordum az kalsin Yollumuda kaybedebilirdim :) Tepelerden inerken kayiyordum :) Sonra Pazara gidildiginde sanki konusmasamda "Bu burali degil" der gibi herkes anliyor ve bakiyordu, ama ben kendimi yabanci olarak görmüyor cikiyor iniyordum Tepeleri. Bendim cünkü. Benim Evim. Herseyde okadar icten tebessüm ettimki, icim rahatti, herseyden bi mutluluk buldum kendi kendime bi Gülümseme sebebi, sanki Agacin üstündeyimde düsmemek icin tuttundum Agacin ince Dallarina, sarilmis gibi birseydi benim mutlulugum... bilmem anlatabildim mi? :) O Esyalarin kokularini bilirmisiniz siz? Ben bayilirim o kokuya. Burdada giderim Pazara ama burda o benim dedigim koku yok hoş kokuyu nasil anlatayim :)  Carsiya gittigimde, rahatlikla bi Amcaya yolu sordugumda orda vs diye deyip Bakkalisina giri verdi, icimden dedim "Yahu bari güzel tarif edeydin"  baktim cika geldi, bide demesinmi Internetten baktim deyip baya güzel sekilde anlatti aradigim Yolu. :)

Dolmusa bindik, ama sadece bindik, cünkü baya doluydu adi üstünde Dolmus. Bellimi Kapiya cevirmisim ve Kapi acik. Genc Beyler oturuyordu, bozulmustum, ama sonra düsündümki, benim erkek Kardesimide kaldirsalar ve o Kapinin önüsünde dursa, bunu bende bi abla olarak istemezdim, ondan o genclere kalkmadiklari icin bi yandanda hak verdim. Araba hareket edilmisti Durakta durup Insanlar kimisi inip kimisi cikiyordu, ben Kolluklari sImsIki tutuyordum elim kaymasin diye ve kaysada Disari pat diye düsmemek icindi. Iste orda yine üzüldüm, benim Insanlarim bunlari yasamamalilar, aslinda hic bikimse hak etmiyorki... Sonra bi Amca vardi, Is Elbisesiyle Ellerinde Posetleri vardi. Ikimizinde önünde bi yer bosaldi, ve ikimiz birbirimize baktik Amca ilk bana oturmami söylemisti, ben ise hic söylemedim cünkü benim niyetim oturmak degildi, benim icin ilk gelen Büyüklerdi, bende Amcaya yok Amca buyur sen otur dedim. Amcada oturdu, Her saniye Duygulaniyodumki, Babam Dedelerim Aklima geliyor Isci Elbiseleriyle azmı gelip gittiler Eve... ve halen... herneyse. Dolmusun Muavini yoktu ve heryer tiklim tiklim oldugu icin Para verenler ve bana söylenenleri Söföre iletmem komikti ama sunu fark ettim sesim konustukca kendimden emin olarak Söföre iletiyordum ama bian geldiki bi Adamin dedigini anlamadim sonra Ellerle anlastik :) ve Bi an vardiki orda sinirlendim "dalma" hissisi ilk orda yasadim oda suydu : bi ara yer oldu ve Dolmus artik nerdeyse bosalmisti, oturdum bi yere, önümde iki Bayan, dir dir dir dir, Konu ise "Ay buralar Istanbul gibi degil" obiriside "evet ya aynen öyle heleki bizim orda Antalyada hic böyle degil,Kapilar kapanir" "Insanlar güler yüzlü" vs vs! Tamam, Keskeeeee ah keskeeeee Dünyanin heryeri ama heryeri Esit güzellikte yasanilsa, hic bi Insan ac, Evsiz olmasa. Ama benim Iki Bayana sinirim, hani vardir ya bazi Insanlar, üstten Tepeden bakarlar baska Insanlara  halbuki bilmezler / unutmuslardir kendilerinin bizamanlar burda yasadiklarini yada Annesi Babasi yasadiklarini...  Hadi diyelim unuttun neden bi daha ordasin... herşeye söylenmen hakkinizdirda ama unutmayinki hangi Ülkede olursan ol hangi kibarligin icinde olursan ol orayida güzellestiren herzaman Insandir. Sen karsiya nasilsan oda sana öyle davranir. Gidilmis güzel seyler yasanmis olunabilir, güzel imkanlara sahip olunabilir, ama unutmayinki güzel yerlerde ikamet edenler içleride dış sokak gibi temiz (masum) kalinsin....O anida unutamam... ve Çarşıya indiğimizde son günlerde karşıdan karşıya geçtiğimizde kardeşime dönüp dedimki : "eger artik tirsmadan ama dikkatide elden birakmadan karsidan karsiya gecebiliyorsak artik alişmisizdir " evet alismistik ama az zaman su gibi geldi gecip gidiyordu ve gitme zamani yaklasiyordu...
Sonra Aksamlari otururduk beraber şenşakrak ben yine Manzarayi anlatmak istedigimde kimse beni anlamiyordu halbuki Elindekileri Esyalari  birakip sadece öne bakmalari yeterliydi ama olmadi valla kendileri kaybeder :) sonra Manzaraya yine yeniden ASIK olurken ben bi An basimi Yildizlara cevirdim, bol bol Nefesi cekiyordum icime, bazi anlar az dahi olsa esiyordu.. Sükürler olsun.... Sonra kuzenimle Aksam üstü Bakkala giderken Gözlere hic takilmadan geciyordum Yollari, minicik çocuklar disaridalardi, kimisi elinde bebişleriyle kimisi topuyla onlarla bakisip gülüşerek yürüdüm... Bu ikinci seferi dolu dolu yasadim, belkimde birincisiyle ayniydi ama dedim ya ben artik eskisi gibi degildim, büyüdükce herseyi daha iyi anlar oldum. Ama burdada hüzünlendigim anlardan biri ise; her yer Ev yapilmis olmasi ve tektük Agaçlarin kalmasiydi. :/

Bazi Anlari Resimledim, videolastirdim, Videolarima halen bakmis degilim galiba ilk isim o cektigim Mahallemi, sevdiklerimi izlemek.  Umarim tekrardan sevdiklerimi öpüp koklayacagim Anlar beni bulur :)

Siz siz olun nerden geldiginizi unutmayin ve baska Insanlari kücümsemeyin! Kahkalarinizi paylasacaginiz Yillar hep sizinle olsun.

Sevgilerimle
Diloşuuuunuuzzzzzz :)

3 Ekim 2015 Cumartesi

Sıradan bir Gün

Sabah çalan Alarmlarımı hep kapatıp yatar oldum... Ama bugün farklıydı bugün Ekim ayına girmiş ve Tren Bilet alma işini sona bırakmıştım. Yataktan kalkmak istemesemde bi Güç yakalayıp kalkmıştım. Dün hazırladığım Elbiseler ve dünden hazır ettiğim Çantam hep bana Zaman kazandırmıştır, Saçlara bi şekil verilir, toplamak istediğimde eğer Saçlarımın azda olsa Beyazlaşmış göründüğünü fark ettiğimde bazen ofladığımın farkına varıyorum. Saçlarımı geri açıyorum. Sonra Aynaya bakıp, Hislerimi Gözümden okuyorum adeta. Sonrada Saçlarımın beyazlaşması sorun degildir diyorum, Suratımda belkim yarin birgün Yaşlılığın getirdiği Çizgilerde oluşacak ben onlarıda sevecem. Aynanın karşısına geçip hep sevecem kendimi, hiç yaptıklarımdan pişman olmayacam en önemliside bu zaten şu Hayatta. Insanın içi rahat olması en önemlisi... Neyse bunları yaparken Odanın Işığı hep açık çünkü Dışarı Soğuk ve Karanlık sanki Akşam gibi. Buz Dolabından yine dünleyin hazırladığım Ekmeğimi çıkartıp Çantama atıyorum. Sonra zamanım azda olsa varsa ya bi Yoğurt yiyorum yada Karnımın boş olmasını bilsem ve hissetsemde yiyemiyorumki... Eger Yazılı olacağım günse muhakkak Yatağımın yanısına yada Mutfaga Not Defterimi alıp okurum, Cep Telefonuma resimlerim bazılarını, çünkü Tren dolu ve oturamassam ayakta bile olsa Cep Telefonumu çıkartıp devam okurum.
Bazende Evden dışarı çıkmadan Odaya gider Teberik'i öper Dua ederim. Ve sonra Hayatta olmayan olanların sevdiklerimin Resimleri öperim. Hayatta olmayanlarla içten içe konuşurum, dertleşiyorum, yardım istiyorum. ( Yok delirmedim, biliyorum bunlar söylenmez, ama yaptığım, heleki severek yaptığım şeylerden biri, ama bunları yapanlar benim nedemek istediğimi şuan anlıyorlar/ öyle Umut ediyorum) Biliyorum onlar yok, ama öyle görüyorlarki bizi, koruyup koruyorlarki.... Ister en yak ınım olsun ister en uzağım içim bu Konuda çok yanar.

Evden çıkıyorum, bugün sanki ayrı bi Günmüş gibi ama bu ayrı Günmüş gibi meselesi ne mutluluktan ne hüzünden kaynaklanıyor. Mahallede tek başımayım ne Araba var ne Otobüs nede bi Insan. Tek başımayım Hava karanlık Sisli, Sokak Lambaları aydınlatıyor önümü adeta. Öksürdüğüm an fark ediyorum Ağzımdan çıkan Dumanları. Hava okadarki Soğuk.Saçlarım savruluyor Burnumun direği sızlıyor, kapkalın giyinmeme rağmen donuyordum. "Dilek kendine gel" diyorum bi yandan. Kafamı Havaya kaldırıp parlayan Yıldızları görüyorum. Sonra şaşırıp "Yok be" diyip Kafamı Yola doğru çeviriyordumki bidaha Yukarı baktım. Şaşırmıştım çünkü Sabahleyin Yıldızları hiç görmemiştim. Sonra bi ara bu anı ölümsüzleştirmek için Cep telefonuma sarıldım çektim, benim gördüklerimi hissetiklerim Resumlere yansımamıštı , bi kez daha anlamıştımki o anı resimleştirmesende olur... Gözün ve Gönlümün gördügünü unutmaz bilirim.
Sonra etrafıma bakıyorum, Arabalar, Şöförler, Okula gidenler,Işıklar , yan tarafta işçiler kazı yapanlar, Çöp Arabasının önümü engellemesi, Kuşların sesleri... Acaba Kuşlar üşüyorlarmıdır sorusu? Ya Dışarıda yaşamak zorunda kalanlar? "Allahım sen hepimize yardım et, Amin." diyip yoluma devam ediyorum. Bu içtenlikle herkese bakmakla Arabaların ve Sokak Lambalarının verdiği Işıklarla beraber Dünyayı gezecek kadar bi Güce sahipmişim gibi yürüyorum. Minicik Ufaklıkları görüyorum kendileri kadar büyük olan Okul Çantaları var Sırtlarında, Tek başlarında bu Soğukta Uzun yoldan geliyorlar Otobüstlerden iniyorlar. Hepsine gülümseyerek geçiyorum önlerinden.

Bilet kuyruğu olmamasına seviniyorum. Biletimi hemen alıyorum. Sanki her ay Biletler pahalaşıyor gibi içten içe söyleniyorum. Bi yere giriyorum, çünkü Zamanım daha var. Sonra o kapalı yerden Dışarı çıkasım var , bi kaç dakika zor duruyorum. Sonra çïkıyorum, soğuk moğuk. Bekliyorum Treni. Gelen gidene bakıyorum. Minikler, Saçları pembe olanlar, Iş kıyafetleriyle bekleyenler, Şık giyinenler, dırdır Konuşanlar, Dedikodu yapanlar. Hertürlü Insan var.

Arkadaşlarım geliyor teker teker. Sonra bi Çocuk geldi Sınıfımızdan hep aynı Kişileriz Okula giderken, neyse geldi ve birşeyler anlatacak gibiydi anlattıda " Geçen Gün Trendeydim, indim, ve orda Anons yaptılar xxx 'se gitmek isteyenler Karşı tarafa geçip ordaki Trene binilmesi gerekildìğini söylüyor. Okadar çok Göçmen varki Dışarda anlamıyorlar öyle bakıyorlar" dedi. Ve ben anlamadım, yani ne tepki vermem lazımdı? Içim öyle üzgünki, ama kızmadım, bırak onun ayıbı olarak kalsın diyip bıraktım. Tamam hepimiz vardır Insanlar hakkında Şakalar yapar, Dalga geçeriz, ama bu demek deģildirki bende bi Göçmenim diye bu Konuya çok alındım yada bi kat daha hassasım. Net diyorum Alakası yok. Öncelikle Çocuga komik gelen bana gelmemiş olabilir, ama bunları anlatırken onda bi Insanlık Duygusunu tatmadım bile. Çünkü Insan der böyle böyle oldu ama yinede üzüldüm çaresizlik zor diyebilirdi ama maalesef...
Benim anlamadığım bu Soğuk Hava Kafalarına deģmişti ama ne ara Vicdanlarına değdiki bukadar soğuk oldular hakikaten anlamıyordum. Bu Hayatın gerceklerinide anlamak istemedigimi fark ettim. Çünkü anladığım andan beri Isyanlardayım, çünkü hep Insanların tuhaf halleri görür ve bilir oldum.

Tren geldi, o içimdeki anlamsızca Hissimi aldı götürdü, o yukardaki anlattığım Hikayeden dolayı... Konuşmadım yanımdakilerle arada gülümsüyorum. Dışarıyı izliyorum. Indiğimizde sürücüsüyle iniyoruz hergün Ana Baba günü gibi. Koşanlar, vurup kaçanlar hepsi var... Sürüsüyle Okulun yolunu tutanlar. Arkadaşlarımın beni beklediklerini fark ediyorum. "Dilek seni yine kaybettik sandık." diyip tatlı gülen Yüzleriyle beni bekliyorlardı. Çünkü arada bütün acelesi olan Kişiler önüme geçiyor ve Dersin başlamasına zaman olduğu için acele etmiyordum. Ama yinede hoşuma gidiyordu, Arkadaşlarımïn beni beklemesi, beni aramaları.... Ve Ders başlar. Sonra biter ve yine Tren Yoluna devam. Bazen Trenleri Yarım Saat bekleriz yada Arabası olanlar bizi alırlarlar aynı Tren istasyonda bırakırlar. Tabiki Kız Arkadaşlarla buna karşılık minik Hediye ile teşekkürlerimizi sunarız.

Eve geldìğimde, Müzigimi açar, Kıyafetlerimi değiştirir, Ailemle konuşur, yemek yer, sonra Yemek yapımında yardım eder. Sevdiklerimle telefonlaşır, yazışır. Ders yapar, arada sızarım :) Sonra Ailemin geri kalanını Eve gelmesini beklerim. Çaylar benden sorulur , beni bilen bilir ;)

Bugünlük bukadar Canlar. Belkim sıkıcı ama ben Hayatıma alıştım :)

Sevgilerimle
Diloşunuz :*