25 Eylül 2015 Cuma

Kurban Bayramı

Merhaba Canlar,

Kurban Bayraminizi en icten Dileklerimle kutlarim. Umarim sadece Bayramda barisip özür dileyip , sonra Bayram bittikten sonra kalp kirmamali , Sırt cevirmemeliyiz... Bigüne telefonlasmak yada Mesajlasmak yada El öpmek sigdirilmamali... birak hergün bayrammiscasina gecsin Hayat. Sadece Bayramda Muhtac olan Insanlara El uzatilmamali bu iyimserligimiz herzaman olsun ve bu oldukca sadece mutlulugu huzuru birgüne sıģdırmak zorunda kalmayizki...

Çocukken hatirladigim Kurban Bayrami... Sabah erken kalkilir , herkesi küçük Kollarimla sarmalardim, öperdim. Pencereden disari bakisi attigimda gördügüm Kisileri öncelikle böyle Bayramini kutlar. Pijamalarimi degistirip Kahvaltimizi kurardik Yere. Herkes ayri telden konusurduk, ne konustugumuzu hatirlamiyorum ama gülüslerimizi iyi hatirliyorum. Sonra hersey toplanir, disari cikilir ve budefer yine büyüklerin Ellerinden öpülürdü. Gönlünden kopanlar Para verirdi. Sonra Çoluk Çocuk Kuzen Arabaya atlar Mezarliga giderdik, onlar orda olmalarina ragmen bizden uzakta, aslinda onlar hep yüregimizdelerdir, Evimizde. Bizi gören, kollayan daima seven... Ordaki Anlar bende hep aynidir hic azalmadi aksine özlem dahada cogaldi...

Sonra Beylerimiz eger durumumuz iyiyse Kurbanlik Koyun alirlardi. Biz Çocuklar olarak Koyun geldiginde gider bakardik. Ben ona yaklasmak istedigimde heleki ot yedirmek istedigimde tirsarsim halbuki o bizden dahada ürkerdi. Sonra kesilecegini düsündügümde ise cok kötü olurdum bakmaz göz göze gelmezdim, gelemezdim sucluluk duygusu olurdu...
Ve o an gelir Koyun kesilir, Dualar esliginde, Kani Alnımıza sürerlerdi.

Sonrada devreye Evimizin Hanimlari girerdi. Güzelce keser ve kime dagitacak kadar ayirtirlardi. Sonra Kelle Paça yapacaklarsa onu bi yandan hal ederlerdi. Ben Evimizden cikan Kurbani "yok ona vermeyelim, onlarda bize vermedi" diye sözler hic duymadim. Aksine bize kalacak Etten alip verirlerdi bizimkiler. Sonra herkes Etleri dagitmaya cikardi. Evimizde Etler piserdi. Bazen Akrabalarimizi cagirir bazende kendi kendilerine gelirlerdi yerdik affiyetle. Ogün yorulurdu Insan, ama yinede "Yarrabi Şükür" denilirdi.

Bugün Internette gezinirken bi Resim ve Yazi Gözüme carpti Yazi şuydu :
 Hz. ALI ye sormuşlar "Bayram nedir" diye. "Günahsız geçen hergün Bayramdır" demiş.

Günahsız ve Masum dolu bi Yaşam dileģiyle...

Sevgilerimle
Diloşunuz

23 Eylül 2015 Çarşamba

Bal Kabak Tatlisi deneyenler ?

Ben ve Yemek yapmak himmm... Ikisi birbirinden uzak gibi görünüyor olsada Insan istedigi herseyi yapabilecek niteliginde :) Hep Yemek yapmiyor ama epeyce yiyenlerdende degilim. Ama yaptigim seyleri karsi tarafin güzellikle yedigini görünce o benim Karnimi adeta doyuruyor :) Yani istesem birazda azim olsa, yapmiyor degilim, ama pek anlatmiyor olabilirim ve yapmiyor degilim, ama kendimi yetersiz hissediyorum Mutfak konusunda :) Suda bir gercekki suan yapamam dediklerimizin hepsini yapar olduk, basarir olduk, ondan bu Konuyu pekde olsa Kafama takmiyorum, nede olsa hersey ögrenilir. Ama tabiiki ister 50 Yasima geleyim ister 95, ne Ninem gibi nede Annem gibi Yemeklerim ayni lezzette yada ayni onlar gibi Usta bile olamam... Onlarin sade ve sadece çırağı olabilirim.

Bal Kabak desem ? Kimisinin severek kimisinin ise yanindan gecmemis olmasi ne tuhaf degil mi? Yada Cizgi film Bal Kabagi yada Halloween´de aklinda kalanlarda olabilir. Eskiden Evimize Bal Kabagi gelmis Annem ve Halam tatli yapmislardi, görüntü aklima geliyor ama ilk defa yemisligim oldugu icin  yada yenilige kapali oldugumdan sevmemistim. Taaki Annem Yillar sonra ucuzlukta olan Bal Kabagini görüp alana kadar :)
Internette tariflere bakildi, karma bisey ortaya cikardik, iste böyle seyler denedik :

Malzemeler :

Öncelikle 1,5 kg soyulmus dilimlenmis Kabak
3,5 Su Bardagi Toz Seker
1 Su Bardagi Ceviz Ici
1 Cay Bardagi Tahin

 Yapilisi :

  • Önce bir genis Tencerenin icine soyulmus ve dilimlenmis olan Kabaklari dizin.
  • Sonrada üzerlerine 3,5 Su Bardagi Toz Sekeri serpin kapagini kapatip bir Gece dinlendirin.
  • Sabah baktiginizda sulanmis olan Kabak dilimlerini göreceksiniz, eger Seker kalintilari halen erimemis varsa üstünde onlari iyice karistirin.
  • Tekrardan Kapagi kapattiktan sonra Ocaga koyun sonrada Ocagi en düsük seviyede acin. 
  • Kabak dilimlerini en agir seviyede 40 - 50 dakika pisirmeye birakin. Bicak / Catal / Kürdanla Dilimlerin pisip pismedigini ögrenebilirsiniz. Saydigim 3 seyden birisiyle bu denemeyi yapiyorsaniz ve Dilime rahatca batiyorsa demekki pismistir. Ama eger halen sertse 10-15 dakika daha kisik Atesde pisirmeye devam edin.
  • Pistikten sonra güzel servis Tabaga alip Tahin ve Ceviz üstüne serpin (yada diledginiz sevdiginiz seyleri).
Sonuc : Ben begendim, pek almadigimiz bi Sebze ve pek yemiyordum. Ama tadi okadar Cocuklugumda hatirladigim gibi tuhaf tadi yoktu :)
Afiyet, bal Seker olsun. :)










Sevgilerimle
Dilos

21 Eylül 2015 Pazartesi

Sorgulamak

Oturdum bi Köseye, Habere biyandan bakarken biyandan Isigi actim Camdan disari bakiyorum, hemen ardi ardina Evler var, belki Perde arkasinda beni izleyenler var kimbilir, Havanin karanlik olusu, azcik Agaclarin olusu, disarinin ve icerisinin soguk olusu, Üstüste giyinmem, üstelik üstüme battaniye almam bogazimin agrisi ve Ayaklarimin soguklugu Mahellenin sesizligi hepsi birbirini dengelemis sanki... Yazmak istiyorum ister bos ister dolu, bugünlerde hep bi Ders calisirken bi yandanda yazmak istiyorum durmak istemiyordum, yapmak istediklerim cok aslinda. Aslinda Saat kac olursa olsun sorguluyorum kendimi Hayati.
Beni tanidiklarini sandiklarimin beni yavas yavas tanimalari, icimdeki Özü gec fark etmeleri nedendir? sizdede öylemi yoksa sadece bende mi? Agzimdan cikan güzel sözler aslinda Yüregimden dökülen gerceklerdir. Ilk Türkiyeye ayak bastigimda tabiki uzun zaman olmustu beni sadece cocuklugumla hatirliyorlardi. Bana ilginc sorular sorarlardi. Mesela bigün evlenirsem Kaynana ve Kayinbabayla oturmak istermiyim gibi... Cevabim onlari sasirtmisti, bende onlarin sasirmasina sasiriyorum halen öyle, ama neden halen sasiriyorum bende bilmiyorum :)

Cevabim suydu : Anneminde Kaynana ve Kayinbabayla yasadigiydi, tabiki Iki Aile ayni Evde zor olurdu, herkes özgürce atiyorum Ayaklarini üstüste atamaz, Gelin,yani ben, hep calismak zorunda kalir, belki Cocuklarimla zaman bile geciremicem, kucaklarima doyasiya alamicam belki, Annem Babam Ninem Dedem belkim sorunlar yasamistirda kimbilir, ama hep dolu tarafindan bakmaliyim Hayata, Ben bi Cocuk olarak okadar mutluydumki Ninem Dedemle iki nesilin arasinda büyüdüm. Ve Annem onlari kendi Anne Babasi gibi gördü ayni sekilde oda Gelin degilde Evin Kizi gibiydi. Simdi hangi Cocuk büyüyor Nine Dedeyle icice. Herkes kapisini örtüyor kimse kimseye selam vermiyor olmus, görünüste herkes can ciger kuzu sarmasi. Nekadar uzak okadar tatli olmus Akraba ve Aile iliskileri. Ama benimde bi Annem Babam var onlar nasilki benim Canim cigerim Kiymetlerim. Gelecekteki Anne ve Baba diyecegim Kisilerde öyle olacak. Iki tarafa ayri gayri davranma lüksum yok, öylede olmayacak. Herkes herzaman basimin üstünde yeri var, herzaman mutlulukta degil dertte kederdede. Ve bazi baska seyleride ekledim. Sonrada bana Sok olan Gözlerle bakiyorlardi ve biyandanda Gözleri isil isildi. Halbuki gercekte olanda buydu.

Ama neden bukadar sasirdiklarini anlamiyordum, ya ciddi soguk görünüyor düsüncelerim herkesin Gönlünü fet etmisti yada beni tam anlamiyla tanimiyorlardi.

Sonra sofraya davet edenler, sanki ben yer sofrasi sevmem oturmam, yada Ekmek pisirimine yardim etmem, Halilari Balkondan silkelemem, Bahce sulamam, Ceviz yada Zeytin Agaclardan olusanlari toplamam, Pazara gitmem diye bi ön Yargi var gibiydi. Kendi kendime yaptigimda, Gözlerdeki ayni ifadeleri okur olmustum. Ama "bunu yemezsin sen simdi?" diyenlere, dariliyorum artik, ya söyleyis tarzi yanlis yada harbi kötü niyetle derlerdi. Niye yemimki niye yapmayayimki ? Neden neden? Yahu ben herkes gibi birisiyim. Anlamiyorum Kraliceler gibi yüksekten bakip herkese emir mi veriyorumda herkes sasiriyor. Bakmayin bazen böyle gereksiz isyanlarim. Isyanimda aslinda cok degisIk Kisilikteyim ama hep hakli haksiz yere ve ön yargiyla bakildim hep. Hani mesela Yüzü Masum olupta ici Fesat olanlar vardir ya, herkes onlara kul köle olurlar. Bendede tam tersi olmasi belki canimi sIkmasi.

Ama bazende eglenceli olmuyor degil hani :) Mesela Arkadaslarimda Hocalarimda Is Arkadaslarimda hep ciddiyizdir, ben sonra alisirim Insanlara ilk gözlerim, bazen iyi dediklerim tam tersi fesat ciktilar oda ayri konu, ama yinede herkese ilk basta mesafeliyimdir. Sonra bi Kahkahamdan, bi Yardimimdan "Sen böylemiydin ya?" demeleriydi. Hic valla tirsip sormuyorum bile beni önceden nasil görürlerdi diye. Valla zehir zemberek seyleri duymak bi yandan istemem bi yandan isterim ama hic sormadim.

Ama is yerindekileri herkese büyügünden tut kücügüne kadar yardim ederim, bu Gözüne girmek icin degil. Öyle olsa sadece Patron ve Patron yardimcilarina yardim ederdim. Bi Bayan var Yürümekte zorlanir. Ben Ise erken gider Islerime baslardim. Pencereden bakarim hep o Bayani beklerim Kapiya geldigde Isi birakir yardima giderdim/giderim. Yada Penceresi onun geldigi yeri görmesem her 5 dakikada bir Dis Kapisina hizli adimlarla gider bakar gelmemisse yine Odama giderdim. Cünkü bilirdimki oda o Saatlerde gelirdi. Neyse Odaya girmesine yardim ederdim. Laflardik öyle, hergün biraz daha cogaldi. Aslinda genellikle Isten konusurduk, sonra Okuldan, Kültürlerden vs vs. Sonra onun Bölümüne geldim cok severek. Bi kac Haftam kalmistiki ordan ayrilip baska Bölüme gideyim, Bayan bana bakti ve benimle calismak cok güzel oldugunu dedi, Gülümsemelerim hic yapmacik degildi ve neyden hoslanmadiysam acikca söylemem her Elestiriye acik olmam, ögrenme hevesim olmasi. Güvenerek bana anlatmis Olaylari vs vs. Gücsüz gibi görünsemde is verdiklerinde agir Esyalari ordan oraya tasimam, acele ordan oraya kosusturmam. Bunlari benden beklemedigini söylemisti. Ve bian icim burkuldu "yine mi ya" bi yandanda yine sevindim. Cünkü artik Insanlari iyi sekilde sasirtmam hosuma gidiyordu. Gülümsetiyorlardi beni. Gec anlasalar ve tanisalarda icimdeki Dilegi görüyorlardi. Kimi zaman görmedikleri icin kirip duruyorlardi, nede olsa konusmaz, bosver at gitsin niteligindeydim bazi Kisilerde.

Bi arada Sinifimizda Cocuk bana gicikti. Ayri Vatandastim diye. Baska Türk Vatandaslariyla Kavga ettigi icin benimde öyle oldugumu sanmisti. Yasi kücüktü ona hic kin tutmadim, aksine hep Hoca bizleri Sinifta Gruplastirirken ben ona yardim ettim, gerektiginde Ders calisma gerektigini söyledim. Kardesimle ayni Yastaydi sonucta, hor görmedim. Ama benim farkli oldugumu demisti ve benden Özür bile dilemisti.

Okul Arkadaslarim  beni sarip sarmaladilar, herseferinde Trenden yada Otobüste  inerken beni beklemezlerken, sonrasinda beni bekler oldular ve Yollari karistirdigim icin beni takip eder oldular, cünkü benim icimi görmeye baslamislardi sevmislerdi. :)

Yani bazen kizsamda, bazende iyi oluyor.
Aslinda ben onlara basindan beri icten davranirken onlarin bana ictenlikle davranmadiklari belkim üzüyor beni, sonradan degisselerde Fikirleri yinede üzdü /üzüyor beni.
Belkim beni hicede saysalar, tanimalarina izin vermesemde, yada beni yanlisda anlasalarda beni kirsalarda ben hep ben olarak kalacagim... Bazen geciyorum Ayna Karsisina "Görünüstemi bi Sorun var" diyorum :) Olsada fark etmez... Kesin herkes yasiyordur böyle seyleri... bende aktarmak istedim. Kabul buda karisIk bi Yazi oldu...

Sevgilerimle
Dilosunuz

Hastanelik Anisi...

Buaralar rahatsizim, halsizim... her Hastalandigimda aklimda hep benim bilindik rahatsizliklarim aklima gelir... ve bi ufaklik Animi yazmak istedim, buaradada bugün Dünya Cocuklar günü... Cocuklarimizi en kötülüklerdn koruyup kollayalim :)

Cuma günleri Okuldan Eve gelirken astigim bi Tepe vardi, orayi astigim zaman yolun yarisiydi :) Zaten halsizim bide Sirtimda agir cantam, hava sicak üstümde Önlük. Ama günlerden Cuma hafta sonu baslamis eve gidilir hemen yorgunluk birden bire kendiliginden gecerdi, bazen Dizi izlerdim ama o gün Cuma oldugu icin mutlaka Cuma pazarina gidilirdi... En sevdigim seylerden biriydi... Annemle beraber gidilir, bazen naz yapilir Annem atiyorum mesela Elma yerine tutar bana Elma alinacak Parayla Tshirt alirdi... Ozaman Cocuksun anlamiyorsun olsun istiyorsun istediklerin, simdi düsününce bunlari hatirladigimizda her Evde oldugu gibi konusulunca okadar utaniyorumki, halbuki Cocukluk halim ama yinede nekadarda nazliymisim diyorum ne gerek var diyorum eski ufaklik Dilegi sucluyorum... sucluyorum cünkü benim Tshirtüm yerine o Elmayi hepimiz yiyecektik hepimiz mutlu olacaktik belkide kimbilir... sacma düsünce belki ama öyle...

Ogün Annem pazara daha gitmemisti, ama Eve kendimi bi atis halim var bitkinim, ama Zamani bosuna harcamak istemiyorum, o gün Cuma ve yatmak istemiyorum, gülmek, eglenmek istiyorum... Ama kendimi nasil olduysa Kanepeye atiyorum Annem bana Önlügümü cikarmamin gerektigini anlatiyor ben ise Yüzüm Kanepeye dönük uzanmisim basimi zorlukla kaldirip Anneme bakiyorum. Annemde bi yandan bi yere gidip gelecegini söylüyor, ama beni fark edip telasli bi sekilde senin yoksa yine Atesin mi var diye yanima geldi, elini basima koydu, Önlümdeki yakami cikartti, Önlügümü cikarmama yardim etmek istediginde, ben kendim yapabilecegimi belirttim. Hatta üstüne terslemistim. Nedense yalniz kalma ihtiyaci duydum, ve sevinmistimki dis Atesim degildi ic Atesti, icimde yangini fark ediyor. Ama Anneme belli etmek istemiyordum. Annem iyi olduguma inandi ve o gider gitmez, Kapi kitli degil ve hatta bunuda Annem bana belirtti ama ben kendimde degildim duyuyorum ama halim yok... Kapi sesi geldi, ondan sonra kendimi biraktim,gözlerim kapandi, istemiyordum Gözlerimin kapanmasini ama direnemiyordum... Annem gelmis ve birden onun Sesiyle Can buldum tekrar... megersem orda bayildim mi yoksa azda olsa yatmisimmi ? Bilinmez. „Hani kalkacagini belirtmistin hani kalkip cikaracaktin Elbiselerini hani Kapiyi üstüne kitleyecektin ? Seni Allah korumus.“ derken Annem bi yandanda Elleriyle üstümdekileri cikartdi , ama benim iyi oldugumu belirttim sonra Cuma pazarina gittik...
Cok hircindim bazi anlarim var halen öyle... Ama bilincli yapmiyorum... Cuma pazarina gittik pek keyfim yok sanki Zamana karsi yarisiyorum gibi... ayni suan nezleyim ama oturup yaziyorum halbuki git dinlen , yat ama yok, yok iste olmuyor! Ilk defa Anneme israr ediyordum „Hadi gidelim hadi gidelim“ diye... Ordaki Insanlarla konusmadan, yani yine rahat vermedim canim Anneme, Posetleri elinde her iki Eli dolu... Amcamda var yanimda bana „gel ben seni alayim Kucagima“ diyor ama yine ufak Dilos bunu kabul etmiyor Annemin almasini istiyor... bir Tepe düsünün, inmesi zor, Bi Anne düsünün, iki Elli agir Esyalarla dolu, bi Anne düsünün heryeri agrisa bile Canindan olan parcayi beline aliyor... Nekadar aci icinde bunu fark ediyorum etmezmiyim... Ama halim yok yürüyecek halim yok... ama hissediyorum, yorgunlugu, caresizligi, biliyorum... Gözlerim kapaniyor... Annemin posetinden Meyve düsüyor, Gözlerimi aciyorum, agliyorum... Babamin zorla kazanip getirdigi Parayla alinmisti onlar... Annem bi yandan yorulsada bi yandan arada Posetleri indirip soluklaniyordu... Meyvenin birkacini eli yettigince yerden alip gidiyorduk... Ozamandan belliydi Aile disinda yardim edilecek kimsecikler yoktu... Mahallede Sesler geliyor ama sanki Annem ve Ben görünmez Ikili gibiydik... Eve vardik, benim Uykum gelmeye basladi... Annem beni
illik Suyla yikadi, titriyordum, titremelerim baslamisti, yanlis hatirlamiyorsam bununla ozamanlar yeni tanisiyordum... Annem bi yandan yavastan gelen Titremelerimi gördügünde kendime hakim olmadigini gördügünde Ömrüsünden Ömür gitmistir eminim... ama olamiyordum kendime hakim...
Sonradan iyi oldum, rahatladim... tekrardan gülümsüyordum...

Akrabamizdan bi Kisi evlenecekti Annem hep yardim etmeyi severdi halende öyle, yardima giderdi, malum Ev kalabalik Misafir gelen giden coktu, gerekirse temizlik yapar gerekirse Yemek yapardi orda... Ogün bende Okula gitmemis Nikaha gitmistim beraber... herkes mutlu güler yüzlü, bende iyilestigimi sanmistim... Onlarin evine geldigimizde Annem hep bana bakardi gelir Elini basima koyardi, Atesim varmi yok mu? acmiyim degilmiyim, nasilim hep sorardi... Sonra bi ara ordaki Kanepede uzanmisim, yatmiyorum ama halsizim cok halsizim kalkamiyorum bile Eve gidecek halim yok, Gözlerim zor aralaniyor... Annem Kucaginda beni Eve götürüyor yine yasadiklarimizi tekrardan yasiyoruz... Annem beni zorla Doktora götürmek istesede, ben istemiyorum... Cünkü kim Hastane yollarini severki... Dedem Ninem Hastanelik olmustu... Cocuklari almazlardi disarda beklerdim aglardim... ve Pahaliydida malesefki... Ama Cocukluk degilmi Doktora gittigimizdede Simit satilirdi herkes kuyrukta Amcalar Simit satarlardi... arada alirdik yerdik, bi o yanini severdim... Ve o gün israr edip hircinlik yapip Doktora gitmedim, Aksam oldu fenalastim, Babam geldi Eve. Oda yorgundu Annem gibi, onuda üzdüm, endiselendirdim. Ikisi beni Ilik Suyla yikadilar, titriyorum deli gibi, Annemlerin odasindayim, yatakta, Elbisem giydiriliyor, Babam Arac bulmakla ugrasiyr, Makbuzlari hazirlayip apar topar Doktora gidiyoruz. Agliyorum kendime agliyorum acizligime agliyorum halimin olmamasina agliyorum endise yaratigima agliyorum, Babami Annemi üzdügüme agliyorum, Biz Hastaneye giderken Kardeslerimin Evde tek basina kaldigina agliyorum... Kendi Cigliklarimi duyup ürküyorum sanki Mahalle herkes sessiz beni dinliyor gibi! Annem Babam „Birsey yok kizim birseyin yok“ diyorlar, beni sakinlestiriyorlar. Sonra apar topar Hastaneye yatiriliyorum...

Sonra Annem anlatiyor; bana Mutfakta yerde oturuyormusum coook kücükken Annem bulasik yikarken bende arkadaymisim, Annem bi yandan bana bakip yikarmis Bulasiklari, konusurmus, sonra bi an ne olmussa benim sesim kesilmis. Bi dönmüski ben bayilmisim aslinda havale gecirmisim... Yani kücüklügüm bi okadar cadiysam bi okadarda yaramaz bi okadarda narin bi Ruha sahipmisim. Ve bu nasil olduysa tekrar basladi bende. Hastanedeyim bana Serum iyi gelmis olacakki Gözlerimi acabiliyorum, hic bi agrim yok gülümsüyorum yanimdaki hasta ufakliklari görüyorum, her gözümü actigimda Hastalar degisiyor. Cocuk bölümündeyim, bazen Ailesiz tek kalan Cocuklar var bazen sessiz olanlar var... ama sanki Odanin sahibi benmisim gibi bi ben gidemiyorum... ve her Gözümü actigimda basimda olan sevdiklerim, Akrabalar, bazilarini görmemisim yatmisim diye... bazilarini bugulu hatirliyorum ilacin verdigi etkiyle... yavas yavas ilesmeye baslamistim. Ilaclar pahaliydi, ama ozamandan sayilarla pek ilgim olmadigindan bilmiyorum nekadar, ama belliydi, öyle bi His kaplamisti icimi... Ilac kuyruguna bi Akrabamiz gitmisti, Babam parayi ve Receteyi vermisti, Annem Babam benim icin halak olmuslardi, Kardeslerim kücük diye gelememislerdi. Sonra Akrabalarim refakatci diye kalmaya basladilar cünkü Annem yorgundu belliydi bos olan Hasta yataginda yatmisti az bile olsa, bazi Hemsireler bu durumdan hoslanmamis olacakki, ben uykudan kalkip Annemin kalkmasina kiyamazken ona seslenmezken, ses cikarmazken, bi baktimki kaldirdilar... orada yatinmasi yasak efendim! Tabi iyi Insan olanlarida vardi orada oturabilinir yatinabilir denilirdi, Kisiden Kisiye fark vardi iste...

Sonra Röntgen yapilmazi lazimdi, ama Röntgen cekimleri taaaa Asagida idi, öyle denildiginde bende „ben bunu nasil götürecem, ama yada götürmesem nasil iyilesecegimki“ diyordum bunu derken Serumdan bahsediyordum, herkes icin cok basitti, Elime tutusturdular o Sopasiyla beraber, yine yanimda birisi oldugu icin mutluydum. Annemle giderken ordan oraya sora sora, Anneme dönüp „Anne bu ne ya! Baksana ben yine gidebiliyorum iyilestim gibi, ama baksana etrafta, yürüyemeyenler ne yapsin! Kimsesi olmayanlar ne yapsin!“ yine hircinligim tutmus konusuyordum öyle. Kendimi düsünür ama yinede hic tanimadigim Kisileride düsünmek görevim haline gelmisti ozamandan, sanki bana yapisan bi Görev gibi, tuhaf...Sanki kocaman bi Kizmisim gibi Annemle böyle Olaylari konusuyorduk... ufaktim, boyumda kilomda, simdide öyle kac Yil gecti degismedi belkim, tamam tamam azda olsa boyum uzadi Kiloda aldim :) peki tamam Kafadan bi Tahta halen eksik belkim ama :))
Ama bu Olanlari yasadikca, ister kendi Ailemin yasadigi zorluklar ister baska hic tanimadigim Kisilerin zorlu yasamina icim hep ciz ederdi, ama kötü bi yanim iki Saat sonra o Insanlari unutup Hayatima devam edemem, onlarla üzülürüm, icimi bilmeselerde, uzaktada olsam yakinda, tanisamda tanimasamda... sanki kendi derdimmis gibi, bi yandan bu halime sevinirken hic degismesin dedigim bi Yanim olmasina ragmen, bi Yanim hep Dua etti : Herkes iyi olsun herkes ayni Sartta yasasin herkes ama herkes ayni güzellikleri yasasin, yeterki bu icimdeki insancil Duygu olmasada olur... ama malesefki Yil 2015 herkes ayni Sartta degil... Zengin degildik halende degiliz... ama kimseye muhtacda degiliz...ama Kücüklügümden bana bi Hazine kalmisti, aslinda herkesde vardi, var, bunun adida iyilikti... benim icin Zenginlik oydu... Bi Arkadasimla yazisirken bana benim Evimi baya sevdigini söylemisti, cünkü orda hep Et piserdi demisti, bu söze cemkirmemistim, cünkü öyle bi hakkim yoktu, cünkü bi Ev insan gibi disardan farkli icinden farklidir. Cünkü anlatmamistimki bilmezdi, ama anlamasini isterdim. Bu bi paylasima tebessüm ettim. Cünkü Babamin ne zorlukla o Eti aldigini bilmezlerdi, hos bende bilmezdim, ama onu izlerdim sessizce... cok calisirdi cok, Balkonda beklerdim, yani bi Insan neden cok calisirdi, bazen Eve is kazasi yasamis yarali gelirdi ? Ama ertesi gün mecbur yine calisirdiki ? Kendi caninami susamisti yoksa Para kazanmasi Cocuklarina bakmasimi lazimdi? Elimden birsey gelmezdi ama. Ama o durum halen degismedi biliyormusunuz? Kimse anlamaz halen ne durumdayiz ne haldeyiz bilmezler?! Yada islerine gelmezler. Hos anlasilmakta istemem ama birseyler anlatmamam yada anlatmamamiz güllük gülistanlik gibi bi Hayata sahip oldugumuzu göstermez, ne Olaylar gördüm ne Canlar kaybettik, ne Kazalar duydum, ben yasamadim belkim birebir ama yasamis gibi hissettim...

Ailemin herkesin hakkinda iyi konusmalari belkide azbi para kazansalar dahi yemeginden muhtac olanlara vermeleri, kimi Para istediginde vermislerdi cebisinde yokken Babam bulup vermisti... kimine göre bu saf kimine göre salaklikti. Bi Tesekkür demezlerdi bazilari, bazilari ise bize Dua ederlerdi. Tabiki iyilik yaptin diye geri gelecek iyilik beklenmez ama Ailem en yüksek Saygiyi hak ediyorlar onu biliyorum. Böyle Yürek görmedim. Ama onlar hep herkes icin ama herkes icin iyi konusurlardi, belkim onlari üzenler olmus olsada, verdigi borcu alamasalarda... Annem Babam ne yasarsa yasasin, kim onlarin Kalbini kirarsa kirsin bizim Cocuklar olarak o Kisilere hicbizaman Kin nefret duymamamiz gerektiklerini belirtmislerdi.Cünkü onlarin aralarindaydi Olanlar. Bize Kini Nefreti asilamamislardi aksine Sevgiyi asilamislardi. Cok iyi hatirliyorum bi Akrabamiz azda olsa Sucuk getirmisti Elinde Anneme vermisti ve Cocuklarina pisirdigini söylemis onuda bize getirtmisti, yada Annemin bi uyduruk Tatlisi vardi :) bize yapardi, bizde Tencerede parmaklardik tatliyi... Ama o Evin belkim bereketi oydu... kimseye Kin tutmamamiz, Elimizde az birsey varsa onu paylasmamizdi... belkim ondan herkese Evimizde Iliskimizde muazzam gözükürdü... öyleydide aslinda Zengin gözükürdük halbuki o zenginlik Ailenin Yürekliligiydi. Alinan az Ette olsa bolluk icinde gözükürdü, Annem Babam ufak ufak keser herkese yetsin isterdi. Bunlari Annem, Babam, Dedem ve Nineme borcluyum...

Yani Canlar öyle Allah korusun büyük Hastaligim yoktu ama ben iyiyim saglikliyim diye Kullaklarima ve Gönlüme kilit vuramazdim, o bir Kisileri dert cekenleri görmezden gelemezdim... Serumumla gezerken Milleti bakip Dua ederdim. Röntgen Odasi bulundu cekildi, sonra ordan oraya gönderildi derken, Odamiza dogru yol aldik, biraz daha gezmek istedim Koridorda. Elimde Serum yavas yavas gidip geliyorduk, bildigin Hastahane kokuyordu, hertaraftan yorgun,bitkin,üzgün Refakatcilari gözlemliyordum, Kafami bazen ayip olsada Odanin icine dönderiyordum... Bi Cocuk gördüm bizden cok ama cok ayri bi yapida, yatiyordu... belliydi daha Cocuktu, megersem Basinda Tümor varmis... Annelerimiz dertlesiyordu... Odalarimiz farkli, Hastaliklar farkli ama oranin ici fark etmezdi kimin hastaligi büyük kimin hastaligi kücük heleki Hasta olan miniklerse... Anneler Babalar perisan... Odamiza gittik, dedigim gibi herzaman Odamdaki Cocuklar degisirdi, benim bazen Refakatcilarda :) oranin yerlisi haline gelmistim gibi gibi... Sonra bi Cocuk vardi, cok konuskan, Babasi ve Ablasini eve gönderdi, ben sizi ararim bilmem nerden alin beni diye söyleniyordu, megersem her hafta geliyormus, Annem Babam yanimdaydi benim, kendi Dillerinde konusuyorlardi, megersem Cocuk Kan hastasiymis, Ailesi gitti Cocukla göz göze geldik... Hüzün vardir ister istemez... ama mutluluk rolü oynuyordu, yada mutluydu belkim kim bilirki... sonra oda bikac saat kalip gitti Evisine... Babam harcligiyla bana Meyve Gofret alirdi, ben yedigimde hep icimi sevinc yerine hüzün kaplardi, az yerdim ama sonra yemegide kestim, daha dogrusu Babamin getirdigini, cünkü Kardeslerim Evdeydi, onlarinda hakki vardi yemege, bunda tek benim hakkim yoktu... Babama sunu demistim „Evdekiler yediler mi?“ Babamda gülümseyerek benim yemem gerektigini onlarada alacagini demisti... ama yinede benim canim cekmedigini dedim, halbuki her Cocuk severek yer... Sonra Babam Eve giderken onlari almasini rica edip eve götürmüstü, sonra Refakatcim degistiginde azda olsa Gofret daha cekmecede vardi onunla beraber yemistik :) icim rahatlamisti, bende Kardeslerimde aynisini yiyorduk, mutluydum.

Eve gittigimde benim ufaklik kardesimi gördügümde kücük Elleriyle bana sarilmasina ne demeliki Insan... heleki bana Bakkaldan bi ara Kelebekli tokalar vardi, Cipslerle beraber satilirdi onlardan gidip almis, kendi parasiyla. Cipsi yemis bana onu birakmisti benim tatlim. Gelde bu Cani sevme, gelde bu Cana kurban olma... Gel iste burda mutlulugu koy en ufak seviyeye, cünkü mutluluk benim icin Eve gitmem oldu mutluluk herkesi tekrardan görmem oldu... 

Ama neyazikki halen o titremelerim benimle büyüdü bana sadik oldu benimle kaldi ne edelim :) yasiyoruz birlikte iste Ates, titreme vs vs.

Allah bütün Hastalara yardim etsin, sifa versin! AMIN.
Farkindayim budefer ortaya karisIk bi Yazi cikti, aff edin :))

Sevgilerimle
Dilosunuz


13 Eylül 2015 Pazar

Ilk "Öykü"sünü hatirlayanlar ?

Mutlaka Ilk Öykümüzü / Kompozisyonu Okulda yazmisizdir. Neden derseniz? Bende "dur iki laf birsey yazayim/karalayayim" demedim taaki birkac Yil öncesine kadar...

Cok iyi hatirliyorum... Memleketteyiz ozaman Firtina sarmisti dört bir yanimizi Agaclar Rüzgarin Siddetinde mahruz kalmis, kendilerini bi o yana bi bu yana savruluyorlardi. Ben bizim Salondan, Sobamizin yaninda oturmustum Agaclari izliyordum, yine bosbos oturmayi severdim... Agaclar sanki bizimle konusurmuscasina bakardim, bi an daldim gittim, Aklimda bi düsünce olmadan sessizce savrulan Yapraklarini izlerdim, Evimin sicakligi Bedenime yansimis olsada, disardaki soguklugu Gönlüm ve Gözlerim hissediyordu... sonra aklima takildi, Evsiz olanlar... disarda Insaatlarda calisanlar... Yasimi hatirlamiyorum pek, ama vardir birinci Sinifa gidiyorumdur... Kücük Sehpamiz vardi Kiz kardesim acmis Defter Kitaplarini ders calisiyordu... onun gibi Motivasyonum yoktu, sonradan olustu bende Ders sevdasi... ama durmadan yazdigini silip duruyordu... Sonra Ev Sato degildi zaten beraber yer yataginda yatar beraber kalkar beraber Salondaydik, herkes birbirini rahatlikla görebiliyordu... Hocalarinin ne konuda oldugunu hatirlamiyorum ama bi Kompozisyon yazmalarini söylemisti malum 1 yada 2 Sayfasi dolu olmasi lazimdi... Ama Agaclarla ilgili birseyler karalamisti Defterine... Bende daha yukarda sizlere nasil Agaclara baktigimi anlattigim gibi onada anlattim,Kafasini cevirip bakmasini söyledim, ilk baslarda benle dalga gecti, girgir etti, ama sonra ekledim cümlelerimi ardi ardina o Disari Agaclari izlerken...
"Agaclarin bize anlatmak istedigi birseyler var sanki degilmi? Rüzgarin onu saga sola cevirmesi ama onlarin yikilmadan ayakta olmasi gibi, BIZIM gibi yani... Disarida okadar Insan var anlatmak istesede anlatamaz ya Derdini, yada anlatsada karsisindaki anlamaz, onun gibi birsey iste. Onlarda canli iste sadece onlarin Dili yok belkide var biz anlamiyoruz..." böyle seyleri siralarken ardi ardina birden "Tamam" deyip yazmisti, sonra bizlere okumustu, bende sakayla karisik "Ana fikri benim, hadi yine iyisin"... Halbuki benim Fikrim önemli degildi yazan Kiside birseyler katmisti ister duygulu ister duygusuz... Ama ozamandan anliyordum anlatacak seylerim var ama neyazikki Kelime hazinem pek yok, buda hissettiklerimi gördüklerimi anlatamamami kisitliyor... Bunlarin tabiiki cözümleri coktur, Kitap,Gazete okumak, birseyler yazmak... Yani anliyacaginiz benim "ilk" Kompozisyon maceram öyleydi, ben yazmamistim ama "Fikir"de bunlarin basindan gelen güzel deneyimdi...

Okullarimiz 3 ay yaz Tatiline girmis. Ve benim Dedem ve Ninem gile gitme zamanimiz baslamisti... Herseferinde Köye, Ziyarete giderdik. O Köyün bereketi, kücük Selaleye benzer bi Kismi, Sularin Sikirdamasi, Ayranlarimizi bi seferde icmemiz, O cökelegin Sütün kokusu, Ziyarete cikarkenki o icindeki büyüyen Güc ve Sevgi... Herkes ayni anda temizlik yapmamiz, Erkeklerin bahceyle ilgilenmesi... Kücük yasta Cocuklarin Cobanlik yapmasi... Bizim, cocuklar olarak, bahcede birbirimizi islatmamiz... O kadar herseferinde herseyine tutulurdumki Köye... Hos heryanim sevdiklerimle doldugu sürece o yer benim Cenetimdir... tabiiki bu sadece Hayallerde kalacak, hicbizaman bütün sevdiklerim ayni yerde toplanamayacak :) herneyse... az bi süre sonra Eve gelip, Babam halen calisiyordu... Sonra göz acip kapamadan Okullar acilmisti, bi Bayan hocamiz bizlere bi Yaz Tatilimizi aktaran bi Kompozisyon yazmamizi istedi "yada yaz tatilinde birsey yapmayanlar illahi gercek olmak zorunda degil, önemli olan anlatim seklinizdir Cocuklar" demisti...
Benim Konum aninda hazirdi, Konum : Köydü :) yazarken öyle bi Hayal ettimki, sanki ordaydim ve daha yeni Tatil baslamis vs vs. Yanlis hatirlamiyorsam ilk uzun Yazim oydu... Kiz kardesime okudum, ama cok heycanli sekilde, sanki duyan Dünyayi kurtardim sanirdi... Kalbimin hizli carpintilarini duydum resmen... Okurken bile hayal ederek okuyorum, hatta okumuyor sanki ezberlemisim o derece. Ama malesefki yazdigimi hatira diye almadim, alsaymisim paylasabilir banada hatira kalirdi. Ama Selalerin sikir sikir ettiginden bahsediyordum :) Kiz kardesim yine güldü, önce alindim tabii, komik oldugunu demisti, Selalerinin akmasi sikir sikir demesi  onu pek acmamisti, ama herzamanki gibi bende sakaya vurup güldüm gectim "evet yahu komik ama oraya ne yerlestirebilirim likir likirmi yazsam acaba :) " diyordum ama biyandanda "ya Siniftakilerde dalga gecerse, tamda icime sinmisti okuyacaktim negüzel" geciriyordum icimden...
Ama biliyordumki illaki Karsi taraf benim yazdiklarimi heleki aktarma bicimimi ve Duygumu benim gördügüm gibi görmek anlamak ve hissetmek zorunda degilki. Bende bana aktirilan bazi Konularda duygusuz bakabiliyorum , cünkü hepimiz ayni görüken ama farkli Insanlariniz. Ve ayri Görüsleri seviyorum! Ama tabiikide Kiz kardesime alinmistim nede olsa dalga gecerek degilde, beraber benim yazdigima gülebilir O yanlis sanildigi yaziyi ufak dokunuslarla degistirebilirdik, herneyse.
Ailemin diger kalanina okudum, "Güzel güzel" demis ve yanagima bi Buse birakmislardi, ordada bende hemen gecistiriyorlar hissi yaratti, yani anlayacaginiz Yazimi hic degistirmeden Cantamin icine koydum defterimi...

Sabah olmus heycanli sekilde kalkmis Önlügümü giymis Annem saclarimi toplamis, Balkonda Günesin dogusu esliginde Dualariyla öperek göndermisti bizi, Mahellede coluk cocuk hususi bulusmazdik, ama ayni Saatlerde her Evden sürüsüyle ciktigimiz icin, "Günaydin"lasir Sensakrak Okulun yolunu tutardik...  Ders belli Konu belliydi, Hoca Defterlerimize bakar, Ödevler yapilmisti... Okumak isteyenler parmak kaldiklarinda bende kaldirmistim, ama tirsa tirsa o dündeki kendime güvenim gitmisti belkim ama o icimdeki anlatim seklinin sevinci kalmisti... O animida unutamam, Bayan Hoca Sinifin en sag kösesinde oturmus "Dilek, sen oku" demisti birazda yorgun gibiydi... Ben ise orta siralarda oturan, civil civil Ögrencilerden birisiydim, hep konusan ama dersde dersi dinleyendim... Bizim Sirada bazen benle beraber 3 bazende 4 kizdik yanyana otururduk, ayrilmayan 4lüydük cok eskiden... Hoca adimi sarf ettiginde, hemen kalktim, elimde defterim, Okumaya basladim... Sinifa bi Kalem düsse duyulacak kadar sessizlesmisti, ben okurken, Sinifin en yaramaz olanlarinin bile sessizligi ve herkesin beni pür dikkat dinlemesi biraz heycanlanmistim buda dogal olarak sesime yansimisti... Okurken "Köy" ile ilgili Yazimi, Hocam Sinif Defteriyle ilgileniyordu ona dogru Kafami yöneltmesemde Defterin izahsinda görebiliyordum... birden Selale kismina geldiginde, icimde "ne olur okadarda dalga gecilmesin" diyordum. Hocanin bi an o Kisminda birdenbire elindeki Sinif Defterini kenara birakip hayretler icinde beni dinlemesini gördüm, bi an sasirdim, "yok artik okadarmi kötü" diyordum icimden... hem icimdeki Düsüncelerim,hemde Kalbimin sesini ve Sinifin sessizligini duyuyordum, heleki yazdiklarimin duygulu bi sekilde okuyusumu, Sesimin titredigini bide üstüne Hocamin birden bire pür dikkat beni dinlemesi beni dahada heycanlandirmisti... Yazim bitti ve basimi Alcak Gönüllülükle kaldirdim Hocama dogru, ozaman Yanaklarim kirmizi olmusmudur bilemem... Sinif halen sessizdi, Sinifin bi kesiminin sessizce bile olsa fisildadiklarini duydum icim rahatladi, sanki dahada sessiz olsalar Kalbimin atislarini duyacaklar gibi hissetmistim... Sonra alkislamislardi... ben sadece gülümsemeyle yetindim. Hocamin seside benim gibi bi tuhaf cikiyordu, Pecetesini aldi eline bi yandan bana soru sorarken Gözlerinden süzülen Gözyaslarini silmekle mesguldu... Ilk sordugu soru ise "Kizim, bunu kimseden yardim almayarak sen mi yazdin?" bi an düsündüm , Hocama "Yok Hocam ben yazdim" dedim alcak bi Sesle sonra bu Yaz Köye gidip gitmedigimi merak etti. Galiba Hayal gücüyle yazildigi bi Yazi sanmisti... Hocamin cok güzel yazdigimi bi an kendisinin kücüklügüne gidip geldigini Köyüsünü eskiden yasadiklarini özledigini söylemisti. Ve sinifin kendi aralarinda konustuklarina sahit olan Hocam kizmaya baslamisti Onlara ve bana tekrar Yazimi okumami istemisti ve Gözlerini kapadigini gördüm, iste o an Yazimi okurken Kafami kaldirip Hocama baktim... Ne güzel bi Duyguydu o an hissettiklerimi anlatamam, Yazim hatasi simdiki kadar varmiydi bilemem :) ama bi Kisiyi mutlu etmek cok hosuma gitmisti... Sonra Eve gidip demistim Hoca hem cok begendi hem iki defa üstüste okutturdu :) Ilk Yazimda Animda buydu...

Yurtdisina geldigimde, Mektup yazmak ve Resim göndermek istedim Dedemlere, Teyzelerime ve Halalarima, gönderdimde. Ama bir Mektubu yazana kadar Geceyi Gündüz ettim.Babama sordum, nasil olmus, "yok yok bu olmamis sanki" deyislerim vs vs . En cokta sevdiklerime Duygumu aktaramiyorum, aslinda aktariyorum ama sanki aktarabildigim Duygu yüzde 40 ama icimdeki Duygum yüzde yüz.. neyse. Mektuplarimi yazdim Resimleri koydum ve gönderdim, okadar cok sevinmislerdiki Telefondaki Seslerini duymaniz lazimdi. Banada onlar Mektup yazmislardi, cok mutlu oldum icinde onlarin Resimleri... ve en mutlu oldugum ise onlara sakayla karisik "yahu size Mektup yazdim attinizmi ya, niye saklamiyorsunuz?" derken onlarin hayir bak atmadik demeleriydi, hatta aldim okudum gecen Memlekete gittigimde, Yazida anlatamamisim birsey, Yazimin sekli vs vs hepsine güldüm. Ama tabiiki okurken Yazimi icim eskiye gitti o özlemin hissiyle okudum, ama bi baskasi okusa benden daha fazla gülerdi Yazima :) cünkü duyguyu aktarmamisim iste dedigim gibi yüzde 40 :D ama onlari düsünüp yazmam onlara Resimler göndermem okadar hoslarina gidip saklamalari, iste bu karsilikli Sevgidir... anlatmasanda yada anlatamasanda en derindedir, bunu anladim... ve birkere daha iyiki yazmisim dedim. :) Onlarin Yazdiklarida bende saklidir hepde öyle kalacaktir...

Sonra Yurtdisinda Okulda ise, Dile iyi hakim olmasamda Yazilarimdaki Öykülerimi Hocalarim hep begenmislerdir ve Siniftakilere azda olsa Yol göstermeye calismisimdir. Bazilari vardi dogal olarak Ana Dili Almanca oldugu icin kendilerini benden 1 - 0 önde görüyorlardi, halbuki bende öyle düsünüyordum :) ama onlarada dedim bi Dile hakim olmak yada cümleleri süslemek, fark etmez, Insanida güzel Kiyafetlerle donaltirsin süslersin etrafinda dolanilir ama ici bosdur. Yada birak Insanlarin Kiyafetlerini, güzel Cümleler sarf ederler Kelimeler cok zarif cikar hayretle bakarsin ama onlarinda ici cogu bostur, cogu zaten Kelimelerini iyi sectiginden Insanlarin Duygu dolu olduguklarini saniriz malesefki degildir. Birak cümlelerle oynamayi birak süslemeyi birak cümleler yalin kalsin. Icinde mutlaka Insana deger birseyler vardir, cikar disari merak etme. :) Ama bazi Arkadaslarlada olsun, ben Hikaye yaratir, bi Hikayelerde bi Insani cümleler gibi yalin gösterirdim Arkadasim ise Almanca diline iyi hakim oldugu icin güzel aktarirdi ve sonrasinda güzel isbirligimizin güzel Yazilari cikardi ortaya...

Iste benim Yazi Hikayelerim böyleydi muhakkak herkes yaziyordur birseyler, benimde bi kac Günlük Defterim vardi, yazardim kafama göre... Yani demem odurki Yazin, okuyun, Insanlari haksiz hakli elestirmeden izleyin,dinleyin, biriktirin, anlamaya calisin. Yazmanin güzel oldugunu fark ettigimden bu yana dek birakmadim, Siir maceram yada Sarki sözü Maceramda oldu ama onlar beni yansitmadigini fark ettim ve yazdiklarimda simdiki uzun yazmalarim gibi beni mutlu etmedi ve biraktim.


Bazen Hayallerinizin pesinden kosmak icin caba sarf etmek lazimki Hayalleriniz gercek olsun. Herzaman zorunlu oldugunuz seylerden biraz uzak sevdiginiz seyleri yapmaya calisin, suan benim yaptigim gibi, herkes anlamasada kendiniz icin yapin! Hadi! Alin Kalemi Kagidi simdi yazin yada eskiden Kagitlara yazdiklarinizi acip acip okuyun sonra bidaha yazmayi düsünün ayni Duygu olmaz ama yerini güzel Sözler alacaktir! yada Arkadaslarinizdan gelenleri okuyun size Fikir olarak geri dönüsecektir! Iyi yazmalar size :)


Sevgilerimle
Dileginiz


6 Eylül 2015 Pazar

Ölüm Yıldönümü

Bugün günlerden Eylül... Eylül ayi Sonbahari temsil eder, yavas yavas yesil yapraklarin yerini birer birer solgun renge birakir ,yapraklari düşer ve Dallari korunmasiz şekilde çıplak kimsesiz kalir, üşümeye başlar, önünden geçenler bi an duraksarlar sonra çekip giderler....

Anlattigim ayni Insanin Ölümü gibi... Bugün günlerden Eylül... bugün sevdigim Kişinin Ölüm Yildönümü... Piril pirildi, çocuklugum onunla geçti... meģersem ne zorluklar atlatmiş, megersem neler yaşamiş...
Ozamandan dökülmeye başlamis bi Agaç misali Yapraklari... sonra tutunacak bi Dal bulmuş...

Yurttişina gelirken Halamı ve bi Kuzenimi unuttmuştum öpmeye... Otobüsse binerken Gözgöze geldim onlarla, birden aklimdan "öpmedimki ben onlari" ama Otobüs hareket etmişti bile... onlarin gözlerindende belliydi beni öpmedikleri sarilmadiklarini der gibi... Ozamanin pişmanligini dikkatsizligini cekiyorum halen... ama nerden bilebilirdimki böyle olacaklarini?

Vardik yerimize, kuzenimle Halam telefonda bana diyorlarki "Diloş sen bizi öpmeden gittin, yolunuz açık olsun" o anki halimi unutamam, zaten icim bundan buruk ama bütün şekerliģimi ortaya koyacam ya bide karşı tarafi güldürecem ya vurdum kendimi şebekliģe .... dedim "daha çok Zamanimiz var daha çoook görüşürüz söz sizi ilk öpeceģim" ben nerden bileyim Halamla benim son bakismamiz olacagini... Ne bileyim onu son görüp sarilip koklayacagimi....

Lütfen ister Arkadaş ister Akraba ister Aile kim olursa olsun Zamaninizdan çalin ve onlara armaģan edin, sonra keşkeler Boģazinizi düģümlemesin... sonra özlersiniz böyle...

Sonra hastalandığı öğreniyoruz... Annem Babam hep telefonlaşıyorlar ,hastalandiktan öncede konuşurlardı ama bu daha fazlaştı... ben ses yankisindan duyuyorum ama nedense konuşmuyorum , Annem hep işaret eder konuş diye sanki basiretim bağlandi hiç konuşmadim...

Ama Anneme minettarim. Bana Telefonu vermişti zorlada olsa, icimi bilir gözümden anlar Sevgimi, ama karşıya yansitamam, konuştuk aģlaştık... Kullaklarimda Sesi... megersem oda son görüşmemiz oldu...

Sonra oturdugumuz yerde bi Tanidikta rahatsizdi... Ameliyat olmustu ve baya cökmüstü Annem Babam görmüştü anlatiyorlardi...

Sonra bi Rüya gördüm bizim Merdivende oturan ve El uzatan bi bayan Yardim Eli bekliyor ama ben almiyorum, bu bi bakiyorum Halam oluyor bi bakiyorum o tanidik Bayan oluyor... Rüya okadar gercekki... Uyanirken bile hüngür hüngür agliyorum, icim daraldi.... Dualar ettim... endiselendim... Aileme anlatirken bile agliyordum "Ellerini uzattilar ama ben tutamadım" .... Ikisini birden gördüm bi onun yüzüsü olarak görüyorum bi bakiyorumki digerin... Annemde beni teselli edip , "o tanidiktir gecen Hastanedeki halini size anlattik sende öyle görmüssündür. Üzülme sen, hiçbirine birsey olmayacak insallah. Allah bütün hastalara şifa versin" ...

O haber alisimiz , Ev telefonun birden bire durmayisi... Anneme sarilip "Elisini tutamadim" diyişim... Babamin içten akitan Göz Yaslari... ne mutlu günde ne acı günde gidemedigimiz Yillar hep oldu... seven insanlardan olduk...oluyoruz... çok şey var haykirmak istediklerim, ama sessiz kalışlarim... bazen yüzümde sahte gülüslerim... kimseye dert olmasin diye "iyiyim" demelerim....

O Bayanda uçup gitmişti... sonra her Telefon çaldıģinda heleki Türkiye olunca ürperir oldum... Tedirgin Sesle hep açtım... birkaç ölüm Haberleride aldik artik küçük yüregim dayanmamisti... Sıkintidan kilo almaya baslamistim, karalar giymeye basladim... şimdi gercekten gülsem bile sizi unutmadim... herzaman Dilimde, Yüregimdesiniz sadece Ölüm Yıldönümünde degil...

Buarada Memlekete gittigimde Halamin Evinin önünden geçmek istedim geçtimde... "ben geldim Halam" diyip birden iceri girmek istedim... baskalari vardi... baska Hayatlar baska insanlar...

Kaç yasina gelirsem geleyim seni hep özlicem...

Sevgilerimle
Deli şımarık Diloşun Halam...


5 Eylül 2015 Cumartesi

Staj/ Iş

Ilk başta Okuluma gelmişlerdi şimdiki iş yerindekiler kendi Firmasini tanitmaya ve Stajerler aramaya. Orda CVmi vermiştim, okulumun bitmesine 1 Yil kalmisti.O günden tuttun bugüne kadar herşeyi okadar iyi hatirliyorumki. Sonra beni konuşmaya çaģirmişlardi, Adresi nasil buldugumu en iyisi anlatmim bile ;). Iki Erkekte vardi Konusmada, Kravat filan giyinmişlerdi, kendilerini bence çok güzel ifade ediyorlardi. Vede hep kendilerini pohpohluyorlardi. Belliydi hep iş görüşmelerine gittigi, ben ise Su'dan çıkan Balik misali... Pek konuşmayan,heycanli... Şimdiki patronlarimdan biri orda ilk bana sorardi. Ya bende derdim "Lan bari beni almasada obirlerini ilk dinlesem, onlarin cevaplarina göre benimkide bi tik ayni olsun" ama nerde. Adam hep ilk bana sorunca, bende dogal olarak doģalligimla ordaydim. Içtenlikle cevapladim nasil biri oldugumu, kendimi ayri gösterme ihtiyacinda bulunmadim. Sonra konuşmalar bitti ve herkes son cümlelerini söyliyecekti Neden beni seçmeliler diye. Adam boş dururmu yine beni seçti, ilk ben konuştum. O işi okadar istiyordumki, içim biyandan rahat bi yandan buruktu. Içimden dedim "Hadi kız Dilek son şansın bu!" Öyle bütün içtenligimle konuştumki... duygusal yanim Sesime yansıdi... Diger Patronumla Bayan olaniyla bi an Göz Göze geldik ve Kadin gözlerini kacirdi , bian dedim "acaba yanlış birşey mi dedim?" Sonra iki Erkek konustular, ben yine " keşke onlari bende deseydim ya!" diyordum içimden,üzgün,üzgün... Sonra cevap vereceklerini dediler ister olumlu ister olumsuz. Sonra Bayan aradi ve ben havalara uctum, ama beni bidaha görmek istedigini söyledi ve çok mutlu oldum. Ikimiz sadece konuştuk sanki Arkadaşimmiş gibi, halende öyle aramız, Allah nazarlardan korusunnnn Amin :)) Sonrada Staja başladımmmm.
Tam tamina 3 Yıl olmuş bu Yollardan geçmişim, bir Yilim daha var, şuan oturduğum Vagondan Yolumun saģ tarafinda Atlar, solumda Öküzlere bakarak geçmişim Sabahları... Bazen Tezek kokusu, bazen Yaģmurun Şiddetine yakalaniyordum, Trenden inerken Öģrencilerin Trene binme isteģinden dolayi itilip kakilmaya mahruz kaldigim dogrudur :) Hizli adımlarla Firmaya doģru Yol alırken, bakmayin bazen Havanin aydinlik olmasina Kışın kapkaranlik oluveriyor Aģaçlikkar arasinda hiçbilmeden Ayaģimi Göl gibi batakliģin arasindada buldugum dogrudur, Telefonumun ışıģı bazen yetmiyor önümü Aydınlatmaya bile ama yere Kapaklanmadan işe gittiģim için yinede mutluyum. Bazen taze yapılan Yem Kokusu bazen o güzelim Toprak kokusuyla karışmıştı hertaraf, seviyorum bu Kokuyu... Dogum günümde "Ilk" Kutlayanlarim arasina girdiler, ilk zamanlar beni gördüklerinde çatık kaşlarin yerini Yüzlerini güzel Gülümsemeye biraktilar... Bürodan tut Işçilerin arasinda geçirdim bu 3 Yili, işçilerin arasindada çalıştım hiç çekinmeden "bi yerim kirlenir mi?" demeden...  yere oturdum, aģır Eşya taşıdıģımda nerde olursa olsun gören yardım Eli uzattılar, biliyorumdumki her Insana Insan gibi davraninca hiç bi kötülük gelmezdi... Bazende İş Elbisesi verip, öyle çalıştım aralarinda, beraber güldük bazen anlatilan Hikayelerden hüzünlendik....
Sonra iş gezintileri başladı, birçok şeyi bilmiyordum, burdaki Gelenekleri vs vs. Bunlari bilmediģim ičin itilip kakılmadım, "Dil" öyle birşeyki hergün yeni şeyler öģrendim, ama hiç kimseden "Anlayışın kıt" vs aşalayici tek Söz bile duymadım... tabiki bazi üzücü şeyler yaşadım, fesat ve ičinde kötülük olan Insanlar içinden dalga geçtiler, laf attilar, ister Almancayla olsun ister kültürleriyle olsun, ama şuana kadar içinde barindirdiklarini dışa vurmadilar  :)) Ama o Kişileri Allaha havale ettim. Ve bana nekadarda deģerli olduģumu gösterdiler, demekki bende bi Işık varki iş yerinde seviliyorumki, böyle eksik taraflarimi ortaya koymak istediler, herneyse :) Bazi Kişilerle, bazen kurduğum yanlış Almanca cümlelerinden dolayı Kahkahlara boģulup Gözümden yaşlar geldiģide doģrudur...
"Ilk" kazandığım Parayla Eve Ekmek almıştım sonra biraz daha Paramı biriktirip en sevdiğim Arkadaşlarımdan birine Hediye alıp göndermiştim...

Tabiiki herşey 4/4lük deģildi, bakmayın böyle güzel Tarafı anlattığıma :) Temizlikte, Çayda Kahvede yaptım, Firma için ve özel istekleri için Alışverişler, Elime kaģıt verilip ordan oraya yürüdüģümde olmuştur, Yüzyıllık çalışan Kişi deģilde beni Çıraģını koydular Milyarlarca Kaģıtlarin önüne düzelt dediler... günlerimi aylarimi aldi o Kaģıtlar... Bian geldi "burda benim ne işim var" dedim, bi an geldi Meslegimin ne oldugunu unuttum. Bazen "bazı" Çalışanlardan bağrıldım... An geldi karşılıklı Sesimiz yükseldi, çünkü kendilerininin bi zamanlar Çırak olduklarini unutmuşlardı... Üzüldüģüm ve aģlayarak eve gitmişliģimde var benim, sevmediģim Bölümler olmuştu "zaman Su gibi aksada Eve gitsem" yada "şu Bürodan ne desemde çıksam dışarı kurtulsam burdan" diyişlerimde var benim...

Benimle başlayan Stajerin bikaçı beni tanimadigi halde sevmemişti beni farkindaydim, neden oldugunu bilmesemde, hakkimda fesatlik yapilmişti onunda farkindaydım, benim farkimda olduklarinin biliçlerindeydi, ama hiç bizaman ne onlara karşi nede Arkalarindan konuşmadim. Çünkü onlarin kötü Şahis olduklarini hissediyor ve onlar gibi kötü olmak istemiyordum ve bana yakişmazdi. Herkese nasil Saygi hoşgörü sarf ettiysem onlarada aynisini sundum... Sadece işde deģildik, okuldada beraberdik...

Kötü şeyler geride kalsın istedim nede olsa orasi benim 2.Evim gibi heryerden girip çıkıyorum, bazen Şarki mirildanarak bazen koşarak ... Iyisinide kötüsünüde burda ögrendim... hiç bizaman unutmayacaklarim ve hatirlayacaklarim arasina girdiler artik... Seviyorum işte...

Sevgilerimle
Diloşunuz :)